İstanbul ve Tokat Şa ... Mesaj Detayi Antoloj ...

Gönderen: Özcan İşler
Tarih: 15.04.2012 20:44
Konu: Peygamberimiz Hazreti Muhammed'in Ahlakı

Peygamberimiz Hazreti Muhammed'in Ahlakı

Peygamberimiz buyuruyorlar: “Ben, yüce bir ahlakı tamamlamak üzere gönderildim'.
Kuran-ı Kerim'de Peygamberimiz, insanlık alemine örnek insan olarak gösterilmekte ve O'nun ahlakı, şöyle öğülmektedir: 'Hiç şüphesiz, sen, yüce bir ahlak üzeresin'. El-(Kalem Suresi, Ayet:4)
Peygamberimizin mütevazi hayatı içinde ortaya koyduğu ahlak, ne kadar güzel, ne kadar samimi ve ne kadar tabidir. Her türlü yapmacıklıktan uzak, tertemiz bir beşeri hayat.
Peygamberimiz, kendi işlerini, bizzat kendileri görür, aile efradının işlerine yardım ederdi.
Eşine, çocuklarına ve hizmetçilerine yardım etmeyi severdi. Hizmetçileri ile birlikte yemek yer, rengi ve cemiyetteki yeri ne olursa olsun, insanlara eşit muamele ederdi.
Pazara bizzat gider, aldıklarını torbaya koyar, bizzat kendileri taşıyarak evlerine getirirlerdi. Yükünü taşımak için yardım etmek isteyen Müslümanlara: 'herkes, kendi işini, bizzat kendi görmelidir.' diyerek teşekkür ederdi.
İyilik sever, güler yüzlü, tatlı sözlü idiler. Ancak, kederli bir mizaçları vardı. Bununla birlikte çatık kaşlı olmayı sevmezlerdi.
Alçalmadan mütevazi olmayı severlerdi, çok vakur ve heybetli idiler. Yani göründüklerinde korku ve saygı uyandırırlardı. Nazik ve cömert idiler, hep verirlerdi; hiç kimseden bir şey istemezlerdi. Hiç kimseyi incitmezlerdi. Musafaha edince, karşısındaki çekmedikçe, ellerini çekmezler, o kimse yüz çevirmedikçe, kendileri yüz çevirmezlerdi. Bir kimsenin yanında otururken diz üstü oturur, onu kıracak biçimde oturmazlardı.
Peygamberimizin ata, şahane bir binişleri vardı, bununla birlikte o, merkebe binecek kadar da mütevazi olmasını bilirlerdi. Kibirlilerin yanında kibirli görünmeyi, mütevazilerin yanında ise alabildiğine mütevazi olmayı fazilet bilirlerdi. Şu muhteşem ölçü O'nun: 'Kibirliye karşı kibir yapmak, sadaka vermek gibidir'. Öte yandan, 'Allah, tevazu eden mümini yüceltir' diye buyuran da O.
Savaşların en cesuru, barışların en merhametlisi idiler. Zalimlerin ve gaddarların hasmı, mazlumların ve mağdurların en yakın dostu idiler. Fakirleri ve düşkünleri, çok, hem de pek çok korurlardı.
Bütün insanlara karşı, nazik ve yumuşak idiler, kaba ve küstah insanlara bile öyle davranırlardı; onlara acır ve onları mazur görürlerdi. İnsanlara, idrakleri ölçüsünde söz söyler ve şayet alabilecek kabiliyette iseler, onlara nasihat ederlerdi. Giyinişleri sade ve temiz idi. İslam'ı hor ve hakir düşürmeyecek biçimde giyinir ve bilhassa yabancılar gelmişse, giyimlerine kuşamlarına biraz daha fazla itina ederlerdi.
İnsanların kusurlarını ve ayıplarını asla araştırmazlar, muttali olduklarını da yüzlerine vurmazlardı. İnsanları uyaracaksa, onları kırmadan bu işi yapmaya çalışırlardı. Kısaca Peygamberimizin çok yüce bir yaradılışı vardı. O, gerçekten yüce ve mukaddes kitabımız Kuran-ı Kerim'de buyrulduğu gibi 'örnek insan' idiler.
Miladi 570 yılında Abdullah'ın oğlu olarak Amine Hatun'dan doğan ve 'alemlere rahmet olarak gönderilen' Peygamberimiz Hazreti Muhammed (O'na binlerce selat ve selam olsun) Miladi 632 yılında 63 yaşında vefat ettiler.