Azerbaycanı sevenler Mesaj Detayi Antoloji.com

Gönderen: Aygün Hasanoğlu
Alan:   Grup:Azerbaycanı sevenler
Tarih: 09.09.2007 20:01
Konu: Yn: Cefer Cabbarlı -35 yaşlı dahi

========================================
** YANITLANAN MESAJ ********************
========================================
Her kese selamlar ve saygılar!
Azerbaycan edebiyatını tanımak ister misiniz? Lütfen sonadek okuyun.

Cefer Cabbarlı (1899-1934)

Azerbaycan dramaturşinin Mrze Fatali Ahundzadeden sonra en yüksek zürvesi! XX asr Doğu dramaturjisinini en şanlı sayvası. Cemi 35 yıl yaşadı. 1899 yılında Azerbaycanın Bakı şehirinde Hızı köyünde doğdu. Babasını küçükken kaybetmiş Cefer hele 8 yaşında iken ekmek satarak ailesine para kazanmalı olmuş. Okuyub yazmağı hoca yanında öğrenmiş. Sonra rus-türk okulunda almış, sonra ali-ibtidai, daha sonra Bakı senaye okulunun elektrik mekanika bçlümünü bitirmiştir. Aynı zamanda dükanda alışarak ailesine yardım etmiştir.
İlk pyesini 14 yaşında yazmıştır. 35 yılda Azerbaycan edebiyatın 30 dan artık piyes, çokli hikaye ve şiirler behş etmiştir.
Cefer hem de Azerbaycan sinemasının yaradıcısı olmuştur. İlk Azerbaycan sinemalarının çekilmesi de onun adi ile bağlıdır.
Azerbaycan türkcesinini temizliyi kayğısına kalan Cefer her zaman bu yola büyük mücadele yapmıştır.
O zaman gazetede çalışan Cefer gazetin her sayında arapi fars ve rus sçzlerinin evezinde hiç olmasa, birce temiz Azerbaycan sözü vermeye çalışıyor. Her kez de gazetenin redaktörü bu sçzü pozuyor. Cefer çok araştırmadan sonra bu olayın nedenini anlıyor. Sen deme, redaktçr her defa gazetede yeni milli söz görerken kapıda duran yaşlı bekci erkeyi sesler ve ondan sorarmış:
-Sen ‘savaş’ ne demek olduğunu biliyor musun?
-Bilmem.-diye egitimi olmayan bekçi cevap vererken redaktör ‘Halk bu sözü bilmiyor, anlamıyor’ derek hemen sözü silirmiş, yerine ‘müharibe’ diye yazırmış.
Bunu öğrenen Cefer aylık parasını alan gibi hemen bekçini yemeğe davet ediyor. Onu doyunca yedirir, içirir ve conra sorur:
-Ayda bir kez böyle bir yemeye ne dersin, ister misin?
-Tabii ki isterim.-bekci çevap veriyor.
-Ben her ay seni bçyle knuk ederim. Ama şartım var. Yarın peraktör senden sorsa ki ‘bildiriş’ ne demek? Onda cevap verersin ki, bildiriş ilan demek ve biz ata-babadan ilana bildiriş demişiz.
Bekçi razılaşıyor. Yine redaktçr onu yanına öağırarak soruyor:
-Bildiriş sözünü biliyor musun? Ne demek bildiriş?
-Tabii ki biliyorum! Biz ata-babadan ilana bildiriş dedik ya...-diye cevap veriyor bekçi.
O günden başlarak Cefer bu yolla her defa gazetede bir, hatta bazen iki türk sçzünün vere biliyor. Azerbaycan dilinde çok işlenen’Sevgi’, ‘yazıçı’, ‘solmaz’ gibi sözlerin ‘Sevil’, ‘Aydın’: ‘Yaşar’: ‘Gülüş’, Akşin’, ‘Gülgün’, ‘Dönmez’ gibi milli adların yaradıcısıdır. Oz eserlerinde bu gibi sözleri, adları işlederek onların halkarasında yayılmsına sebeb olmuştur. Minlerle insan kendi cocuklarına Cefer Cabbarlının piyeslerinin kahramanlarını vermişler. Dilimizden arap, fars ve rus sçzlerinini sıkıştırılarak çıkarılmasında, adların millileşmesinde Cabbarlının büyük rolu olmuştur. Onun yaratdığı karakterler temiz Azerbaycan türkcesinde konuştuklarından çok seviler ve başka yazarlara da bir yol gesteriyordular.

‘Bahar’ adlı ilk şiiri 1915 yılında ‘Mekteb’ dergisinde yayınlanmış, bundan sonra devamlı olarak satirik şiirleri ile tanınmıştır. Hemen yılda şiir yarışmasında birinci yeri kazanmıştır.
Dramatirgiyaya 1915 yılında 16 yaşında iken yazdığı ‘Vefalı Seriye ve ya göz yaşları içinde kahkaha’ piyesi ile başlamıştır
................