17 ağustos travmasının ardından,
yıkıntılar arasından sıyrılıp buldum seni..
Sen yokkende Kocaeli hep sisliydi.
Körfez her zaman kül rengi, kirli
Ama sen geldiğinde
Depremlerin beşiğindeki şehir
Her ne kadar yıkık, çatlak,yenik olsa da.
İnsanları aşka vakit bulamayacağını düşünse de
Kocaeli eskisi gibi değildi..Onca insan ne olduğunu anlamadan ölsede
Yaşama sevincimdi artık birincil..
Bu ölüm şehrine ihanet eder gibi seni sevdim…
Adımı haine çıkarırcasına..
Bu şehirde buldum seni…
Beni
yeniden…
Bu şehri bırakmadım yıkıntıları ile başbaşa
Kocaeliyi sevdiğim için değil
Seni sevdiğim için..
Seni sevdiğim için bu şehir bu kadar güzeldi
O kadar deniz gördüm
Güneşsizde maviydiler,bazen yeşile çaldıkları olurdu
Ama körfezin, güneşin yüzüne ihtiyacı vardı hep
Gökyüzünün mavisine…
Yansıması gerekiyordu mavinin denizin grisine…
Sen ne maviydin ne de güneş ama sen;
Körelmişliğini aldın kalbimin,
Korkuyu aldın usulca..
Cesaretini verdin; feda edebilmenin
Gerektiğinde…
Yani körfez ve ben
Ne kadar benzeşiyoruz.
Güneş yoksa; mavi yok, mavi yoksa; körfez,
Gri
Sen yoksan ben
Yenik,
Ben,
Korkak,
Eksik
Çektin gittin körfezin grisine bırakıp,
Aslında sevemediğim
Aslında senin için sevdiğim bir şehirde yüzüstü kaldım..
Griliklerin içine daldın yine
Ama o griliklerin hiçbir zaman güneşe ihtiyacı olmayacaktı
Maviye ihtiyacı olmayacaktı.
Olsa da olurdu
Olmasa da
Ankara da
Ben yıkıntıların şehri için yazdım şiirlerimi
Körfez için,
grisine rağmen
Varlığına sebep Ankara isminin geçtiği şiirleri okudum
Sen vardın içinde, sen olduğun için
Duvarları soğuk,ismi soğuk olsada ankaranın
Seni barındıran şehir seni kuşatan şehir seninle güzel…
Adıyla değil..
Kayıt Tarihi : 15.3.2006 15:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)