Griye İnat ||| Şiiri - Hasan Gölbol

Hasan Gölbol
49

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Griye İnat |||

Ne çok ister insan

kem gözlerden uzak

yaşamak

ve bulmak yolunu kendiliğinden

bir sonbahar akşamının sisinde.

Ne büyük hayaldir,

pembe bir domuzcuk gibi

düşünmeden yaşamak..

Karın

karanın

ve karamsarın dışında

inceden bir melodi alarak kulağına

ve sana ait hissetmeden yalanı.

Yaşamak,

kelimeleri üst üste koyarak

kelimeleri alt alta koyarak

ve yan yana gelmesine izin vermeden kelimelerin

yaşamak.

GRİYE İNAT III

Bir soru..

Bir soruyla dönecek her şey eski haline

Bir soruyla yeşile çalacak incir yaprakları.

Bir soru..

Bir soru sorarak kendine

ve çabalayarak cevaplar uğruna

kırılacak ışık

maviye dönecek gökyüzü.

Bu bir yapboz mudur?

Nasıl bozulur, nereden başlanır yaratılanı bozmaya?

Bir zamanlar nasıl açardım kanatlarımı

bir dünyayı kavrayacak kadar?

Kaç renkti Nuh’un gemisi.

Ve şimdilerin yapmacık zeytin dalı

hangi tonuydu yeşilin?

Ya o serçe parmağı pembe kendi beyaz güvercinler

nerede, hangi griye hizmet ederler?

Hangi gri piyeslerden uzak tutmalı gri alkışlamaları?

Feda etmeye hazırım tüylerimi

bir kitap ayıracına renk katmaya.

Ya hangi kitap hazır

iyimserlik ile başlattıkları grilikleri

maviden dönme saygınlıklardan uzak tutmaya.

Bir soru..

Bir soruyla sesine imreneceğim yeniden bülbüllerin

beklenmedik ve düşüncesizce başlayıp

arkasında renkler getirebilecek türden ,

gökyüzüne çalan bir soruyla.

Ben bir kargayım.

Bir karga..

Sisli gecedeki kalabalıklar gibi hayatım,

varlar biliyorum..

Fakat ne yana baksam

karanlıktan kötü bir gri.

Yalnızım… hiç olmadığım kadar.

Mızıkamın altıncı deliğini çekiyorum içime

söylerken yalancı ilahileri.

Yedinci delikte bir delilik yapacağım

kanatlarımla yarattığım öfkeden belli.

Gidiyorum

umudun binlerce-onbinlerce-milyonlarca umutsuzu

bir kaşık suda boğduğu,

ve yine umudun bir tek soruyu

koca bir okyanus ortasında hayatta tuttuğu yere.

Gidiyorum

griye ve rüzgara inat

kanatlarımı son bir kez dünyayı kavrayacak kadar açarak.

Yaralarımı ve artakalan hislerimi de katarak arkama,

ve geniz yakan kokusuyla tozlu bir kitabın

gidiyorum gözlerimi kapadığımda düşlediğim

mavi dünyama.

İncir yapraklarıma gidiyorum.

Sen kendi sorunu henüz soramadın diye.

Ben..

Griye inat yaşayan karga.

Griye yaşamaktansa

yaşamamayı seçiyorum.

Vazgeçiyorum

vazgeçiyorum..

Griye İnat III (Alternatif Son)

Vazgeçmeseydi griye inat yaşamaktan karga

ve sen kendine sorabilseydin incir yapraklarına renk verecek soruyu.

Serçe parmağı pembe bir bülbül bırakırdı grileşmiş okyanusa

gagasındaki sarısı sarı papatyayı.

Ve bir anda renklenir papatyanın okyanusa düştüğü yer,

renkli karganın gözünde.

Özüne döner renkli karga..

Ve yıllardır gün yüzü görmeyen yeşili yeşil maydanozu çıkarır yerinden,

çiçek açmıştır maydanoz.

Serçe parmağı pembe kalır bülbülün

ama yüreği,

okyanusun hatırı sayılır kokusunda mavi.

Pembeleşir bizim okyanus mavisi karga,

zamansız bir şiir okur griye inat sesiyle.

Bülbül de eşlik eder yarını olan bir şarkı ile kargaya..

Seslerinin değdiği yerde sarısı sarı papatyalar,

seslerinin değdiği yerde çiçek açan maydanozlar,

griye inat bütün ihtişamı ile gelir bahar.

Değişir griden rüzgarın rengi,

okyanusa mavi,

güneşe sarı,

ormana yeşil eser..


Yaşamak..

Bir kuşun hür olduğu yalanına

inanmak gibi

yaşamak..

Hasan Gölbol
Kayıt Tarihi : 4.3.2018 01:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hasan Gölbol