fırat'a
günler yanlış zaman kısa ben gittikçe yalnızım
kalksam trenler istasyonlar eskişehir ankara
sabah gri bir gök ben adıma yanlışım
kalksam kara bir şiire uyanıyorum
Uyurken yüzünü seyredip yanımda,
Tanrının büyüklüğünü görmüşüm.
Gri gümüş telli saçların avuçlarımda,
Kendimi dünyanın en zengini saymışım.
Sen ey ışık gözlü sevgili,
Senden sonrasına,
Ölümü yazmışım...
Ilık sabahların ilk aydınlığı,
Penceremizde.
Işığın taze ve rüzgârlı kudreti,
Üstümüzde.
Puslu, gri bir âlem derinliğinde
Tepeler.
Tanrıya uzanan eller,
İstek içerisindeler.
Gri taşlara basarak yürümek zordur
Gri taşlar siyah değil
Gri taşlar beyaz değil
Sahi gri taşlar nedir?
Gerçekten gri midir?
Yoksa üzerinde yürümemize izin verdiği için beyaz,bazen takılıp düştüğümüz için siyah mıdır..?
yağmur yağmur
gri gri
gidişin grizu patlaması içimde
yokluğunun göçüğünde kalmış kalemim kağıdım
Ey giden acımasız günler...
Bilmezdim ki bir gün bu mavi şehirde gri geçmişimi bana sunacaksınız..
O gri şehri burda ayaklarımın altına atacaksınız..
Gözlerine kurban olduğum sevgili,
Boğazın bir yanı sen diğer yanı ben olmuşsuz haberimiz yok...
Sigaranın dumanı bile artık mavi değil namussuz
Gri, kirli
Hatırladım seni
Sevgili
Namussuz, gri ve kirli
(!)
Siyahla beyazın arasında,
Grileşen hayatıma,
Binlerce renk tonuyla geldin.
Şimdi, bırak yaşamayı
Düşüncesi bile korkutuyor!
Ya yeniden deniz gri,
Gökyüzü gri,
Ağaçlar gri olursa.
Nasıl katlanırım sensiz hayata!
Kaldırım taşı.
Kırık kaldırım taşının gri rengi…
Gri renkte kulağımdan süzüldü bir damla tuz
elbisesini giyindi yanı başımda
toprağa uzanan okyanus
Gri gecelerde arındım her şeyden,
Eskisi gibi olumsuz değilim....
Kötü bakmıyorum , görmemek için.
Başka bir pencere açtım.
Kendime ve çevreme.
Bütün olumsuzlukları..
Gri gecelerde bıraktım
Ve yine kirli gri bir gece...
Buz tutmus pencerem,
içimdeki yangiya asi...
Bilegimde subat renkli kelepçe,
isyanlarim çoktan yikmis köprüleri...
Kirli gri gecemin tek misafiri
Kapkara tomurcuklarimin,
Kapkara gülleri...
Griden gri bir hayatta,
Ne inciler, ne mercanlar,
Mavinin hakkını maviye,
Gri kalpliler mi verecek?
Gözlerden saklanan yalanlar,
Kimbilir hangi gönüle girecek?
Süte yazılan kötü kader,
Hangi silgiyle silinecek?
dema hatin ezman dida grî
xewn û rastî
germ û sarî
dema hatin
li şibaka alî bexçe
gul dida grî.
bi milê bavê min girtin û birin
tahrî bû
kesek tune bû li kuçan
Gök mavi
Güller kırmızı
Gözlerin gri
Ama keşke olmasaydı
Gök mavi
Güller kırmızı
Gözlerin GRİ
Yine Boğuluyorum,
içim gri hazan,
yok bir geçerli sebebi dışarıdan.
Nedenini biliyorum en azından.
Söyleyemediklerimin
boğazıma tıkanmasından.
Boğazıma tıkan.
boğaz..
bo....
gri bir yaşam bizimkisi azizim,
gri bir yaşam!
gözlerimiz ne mavi denizi görür,
ne zümrüt yeşili,
ne de altın sarısı kumsalları
hayat mı bizimkisi azizim,
hayat mı?
Gri kanatlı
Beyaz martılar
Başımın üstünde kanat çırptılar.
Sonra,denize dalıp
Bir lokma ekmek için yarıştılar
Hepsi de arkadaştılar
Gri kanatlı beyaz martılar.
10.02.2007 saat:14.30 fethiye
sen güneş ol..
bütün bir yaz
yakıp kavur....
sonra da çek git.
ardında,
akarı kurumuş
pınarlar...
hava puslu
Arkasına dahi bakmadan uzaklaşırmış, gri olanlarımız mavilerinden!
Bazı hüzünlerimize sarı açık gelmiş olmalı ki, siyah da kullanmışlar nadiren.
Dostoyevski'nin Beyaz Geceler'inde siyahla sevişirken,
''gri'' olmak zorunda mıydın?
gel ki
bak
bana
rengimi belirle
'gri misin' de
yok be
sadece gri değil
siyaha çalanındanım
Yalnızlığı sordular bana!
Yalnızlığı sordular bana!
Sessiz bir oda,
Bir tek sigara
Ve gri fotoğraflar…
Bunlar ne diye sorarsanız…
Sessiz bir oda ile; çaresizliğimi,
Bir tek sigara ile; kendimi,
Gri fotoğraflarla; özlemi çizdim.
Bu cinnet alemi gridir..
aĞlasan gri akar göz yaşların...
buzların mordur...
çünkü intihardır aşkın...
odam mordur benim
yerlerse gri...
hayatım... gridir benim
aşkımsa mor...
Toprağın uyanışıdır suya,
Vakit kışa hazırdır artık,
Üstümde gri bulutlar,
Bir o kadar karanlık...
Tahterevallinin şu iki kolu
Hayatımız iniş ve çıkış dolu
Bazen renklidir, bazen gri tonlu
Ve istikametimiz mezar yolu
Uzadıkça uzuyor aramızdaki gri zamanlar
Ne sen farkındasın bunun, ne de dışardaki rüzgar
Oysa birlikte ayartmıştık seninle ayışığını,
Birlikte susmuştuk; susunca içimizdeki martılar...
düş yanığı renginde közlenip küllenen
sislerin gri, mat rengiyle içime çöreklelen
peşinden koştuğum labirent sokaklarda
ayrılık şarkıları şimdi, şimdi seni söyler!
Yine Ekim, yine yalnızlık, yine hüzün
Şehrin sokakları kirleniyor, hava isli, puslu, gri
Tüm o kirli işlere değmek istemiyor insanın elleri,
Şimdi ölümü düşünmeler mümkün!
Niyetin yoksa bu gri suratla bile ağlamaya,
Şekersiz lâkin çay hazır.
Gel hasbihâl edelim;
Ben dökeyim sana içimi gökyüzü.
Mevsimler birer med-cezir şu gönlümde
Fırtınalar hırçın mı hırçın, lodos, kasırga.
Gem de vurdu ki gri bulutlar, tropikal iklim
Sanki el niño, çarpıyor gözlerimin kıyılarına.
Dünden öncesi gri bir topraktı, ben üstüne çöken pustum
Dün çiçek açacaktım aşka, olmadı, sensiz can susuzdum
Bugün ısırdım dilimi, kilitledim ağzımı, son sözümü sustum...
S.Güler-9.1.2016
Grilerin grubunda üretilmiş klon türler,
Tip bir gri türler için durmaz bol bol ederler…
(2012)
Gögün mavisi hüzünlü, gri bulutlar örtmüş yüzünü
Kızıl akşamlar düşleyip süslenmeyin ey sevgililer.
Beklemeyin mor geceyi, venüsü, pembe şafakları
Ağıtlarınıza dokunmadan geçen gün mutlu sayılmaz.
Kızıllık yarıyor, gri bulutlar pembe renginde
Hazza eriyor akşamlar, başlarken mor geceye
Venüs daha doğmadan ay almış yerini
Parlıyor gümüş renginde, aşkına yaratılan evrende.
dudaklarımda cadde artığı
bırakmışım genç ütopyaları
gri sarnıcında birikmişim yüreğinin
karman çorman albümdür yaşanmamışça yaşanmış aşklar isteksiz kapısında evinin
Gelmeyeceksin biliyorum.
Gri bir boşluğu biteviye eliyorum.
Beklemek durmak mı ki?
Düşün bittiği yerlere geliyorum.
Gri bir şehrin, kurşini yalnızlığı,,
Belki Aşk, belki Ana'ya bu sızı,,
Kalbi konuşur sussa ağzı,,
Sineye işlemiş yalnızlığın tatsızlığı..
Hırpaladılar yeşil dünyamı
Kaynana zırıltısıyla.
O duygusuz beton kafasıyla
Gri duvarların soğuk zalimi.
Tansiyondan sandım önce
Etrafımı puslu puslu görünce
Neden sonra farkettim ki
Gri camlı gözlüklerim gözümde...
www.iebingul.com
Bazen bir şey olsa derin gri bir sessizliğe bürünse bedenim
ve ben öylece yatarken...
insanların bana dair pişmanlıklarını, hatalarını yakarmalarını izlesem..
Sessiz ve derinden…
Müzisyenler temiz çalışır, beyaz
Ressamlar kirli, siyah
Ortası gri, Paul Klee
Gölgede gri idim sensiz.
Karanlığa doğru geçiş…
Ve boşluğa yankımayacak sestim.
Hep gri bulutlar ardındaki
Güneşi hatırlıyorum
Sıcaklığın, ışığın hep silik
Sahi gözlerin ne renk senin?
Maviyi hep griye galip gelir sanarım
Yanar nehirler boyu eski eski yeniler
Görmediğim düşlerin kokusuna kanarım
Mavidir zemin lakin yüzen gri gemiler
Gri bir ufka bakan griye benzer gözler
Nemlendikçe her seher çiğ tanesiyle doldu
Erkenin serinde kim ki sıcağı özler
Yaslanınca güneşe yandı,kül oldu,soldu