Saflığımızı kirletti Cumanın gelişi,
Kadıramadığımız yolların, kaldırımlarında ayırdı bizi.
Yaşadığımız bu şehrin,
Gri havasını soluduk her sabah,
Gecekondularına uzaktan bakışlar attık,
Hissetmeye çalıştık orospu yaşamların,
Çaresiz tükenişlerini ama asla el atmadık, atamadık.
Her gün beraber aştık yolları,
Koruduğumuz temiz yüreklerimizi,
Satıcılardan, satılmışlardan uzak tuttuk,
Ve gelen Cuma ayırdı bizi.
Kırılmış kalplerimiz, savunmasızdı.
Yalan sevişlere maruz kaldı,
Asla ismini öğrenemediklerimiz girdi,
Ve çıktı.
Kandırmayı keşfetti masum kalplerimiz,
En çok da kendimizi kandırdık.
Varoluşu sorgulamanın gereksizliğini kavradık,
Düşünmenin yoruculuğunda boğulduk,
Ve beyinlerimiz durdu.
Asla içine girmediğimiz gecekonduların,
Varoşlarının ve keşlerinin bir parçası olduk.
Asla paradan mahrum kalmamış ama sevgiye aç,
Sahteliğe bağımlı...
İçtiğimizin tadını alamaz olduk ayrıldığımız her Cuma
Ve sonrasında.
Hissetmek için biraz daha içtik her seferinde,
Her bir damlayla, sarhoş olan yine kalplerimiz oldu,
Biz kaldık...
Arkamıza bakmaya korktuk,
Orda geleceğimizi görmekten çekindik,
Ve nereye gittiğimizi bilmeden ilerledik.
Nefes nefese kalana kadar koştuk ki
Fazla bir mesafe değildi,
Zayıflamış ciğerlerimizin kaldırdığı kadardı...
Sonunda sen yaşamaktan vazgeçtin,
Sevmekten, umursamaktan, umursanmaktan vazgeçtin,
Bense yalnız kaldım, kayboldum.
Kör duygularımla yolumu aradım,
Herşeyimi yitirdiğim o cumalardan birine koştum,
Belki orada zamanı durdurmuş
Beni bekliyorsundur diye
Ama sana birdaha rastlamadım,
Bense yeni bir yaşam kurdum.
Gri kalbimle, görünenden bambaşka
Bir yaşam...
Cuma günlerine artık gelebilen...
Kirli, kaldırımlarda sürünmüş,
Hırpalanmış ama artık huzurlu bir yaşam...
Kayıt Tarihi : 9.5.2006 00:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!