Apansız kaybolduk bilmediğimiz boşluklarda
Terk ettiğimiz yerleri tutuşturuyordur
Alev alev yalnızlıklarımız.
Nereye aktığını bilmeden
Bozkırlar gibi upuzun bir gecenin içindeyiz
Düşler yorgunuyuz her ikimiz de
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Onsuz olmak bitmeyen bir özleyiş acısına düşüş olmalıydı. Çünkü her şey tüm çıplaklığıyla ortadaydı...
tebrik ederim, çok güzel bir şiir.. sizi okumaya devam edicem..
Şair yalnız doğar, yalnız ölür.Yalnızlık silinmez/kaçınılmaz kara bir leke gibi yapışmıştır ve yazılmıştır alnına. Kalabalıklar içinde bile hep yalnızlık sancısı çeker. Yaşamına anlam katan sevdikleri/değerleri/halkı/umudu da olmasa hepten çıldıracaktır O. Yalnızlık şiirin iksiridir. kalabalığı gürültüyü, yarışa sürülmüş deli taylar/tazılar gibi koşuşturmacayı, kaosu, hengâmeyi sevmez. Dinginliği, huzuru ve sessizliği sever. Mısraların otantik kokusu Şehirlerde değil, görkemli dağlardan esen hoyrat rüzgarların doğal serinliğinde hissedilebilir ancak ve şiir dokunulmamış/sürülmemiş körpe topraklarda serpilir uç verebilir ancak…
eyvallah değerli ağabeyim...
Durağansın orada sen
Bir göçmenim burada ben
Sırrı dökülmüş aynalar gibiyiz işte
Harikaydı tam puanla kutluyorum hocam.Saygılarımla.
Tek kelimeyle mükemmel paylaşımlar..Yüreğinize sağlık efendim..
Muazzam dizelerinizi keyifle okudum
Yüreğinize sağlık
Sonsuz saygılarımla,
Durağansın orada sen
Bir göçmenim burada ben ....şairi ve şiirini kutluyorum saygıyla....
farklılığın belgesi olan başarılı kalemini saygıyla selamlıyorum kalemin yüreğinin sesi olmaya devam etsin hocam saygılarımla
Yüreğinize sağlık...Kutlarım üstadım...
' DÖNGÜ/SEL
Seviyi meşru kılmayan hangi ürküntü
Bir iblisin örsünde ezilen Samsa’ya dönüşüverir..
Kulak ver sesime, duy beni
Hiç korkma!
Kimseler kökünden söküp atamaz
Sarmaşıklar misali sonsuzluğa uzanıp
Ruhumuzu saran sevgilerimizi
Koruklaşan zamanlarda
Kaldırım kaldırım dolaşmaktan
Tabanları delinip kopçaları çürüyen
Ve lostra salonlarında hapsolan papuçlar değildir sevi
Gem vurulmaz parslar gibiyiz biz
Gözü kanlı gibi koşmaktan
Bütün bedenlerinden buğular saçan
Semaverler misali kaynar vadilerimiz
Çoban yıldızının yayla sularıyla oynaştığı
Arzuları istifleyen alaca gecelerin vuslat vaktinde
Bir divitten dökülürcesine yayılan
En alevli
Ve en hırcın safirlerimizi
Kıyıları döven turkuaz dalgaların
Kızgın kumsallara doluşması gibi kusursuzca
Giz’i bizde saklı
Mahrem koyaklarımıza nakşedeceğiz
Bütün mevsimler boyu
Gönlümüzde turnalar uçuşurken
Ürkek bir ay’ın şafağa sığınma vakitlerinde
Gözbebeklerimizde büyüyen yangınlarımızı
Kendi ellerimizle biz söndüreceğiz…
Necdet ARSLAN '
Önce bu şiirden ötürü kutluyorum - Hangi dizeleriniz kutlanamz ki ? - sonra ; ' sırrı dökülmüş aynalar gibiyiz işte . . . '
Daha ne denebilir ki . . .Yine kutluyorum.
Bu tür dizeleri çok seviyorum . . . Ama ben istesem de yazamam .
Çünkü ; yazdıklarımı , kırsalda okuma eğitimi görmemiş bir çoban da , usunda bilim gömütü gezdiren de anlasın istedim . . .Esen kal dostum esen kal ! . . .
Bu şiir ile ilgili 119 tane yorum bulunmakta