Eski bir taş plakta
yıllanmış bir şarkı kanarken damardan
kim bilir
daha kaç kızıl ya da sarı saç teli
gelip geçecek
günlük olarak odandan
silüetin ki,
ne serden geçebiliyor ne de yardan
anlaşılan o ki hiç kımıldamadan
sonsuza kadar ufku seyredeceksin
iki yüzlü camın arkasından
senin resmini işte bu loş ışıkta çizeceğim
“bir akıl hastası” konumumdan hiç sapmadan / hiç bıkmadan
önde; .... hiçbir şey net ve açık olmayacak
kararsızlık sırıtacak arkandan
karmakarışık öykülere dolanırken kuyrukları tilkilerin
daha kaç kerre
panik içinde geri döneceksin
apar topar çıktığın yolculuklardan
tuvalimde kendine baktığın zaman
vazgeçemediğim için sevdandan
üç maymunu oynadığımı göreceksin
hiç durmadan
evet
ne tuvalimden silebilirim seni
ne de fırçamdan
gönül koymuyorum be garamofon adam
ne çıkar
iğne iyice aşınıp uzaklaşmadan önce
taş plaktan
son dansı benimle yapmadıysan
ama.hiç değilse
sırtıma deli gömleği giydirmeden
kovabilseydin sırça saraydan
05/09/2005
Mine ÖzdemirtaşKayıt Tarihi : 5.9.2005 11:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sevgiyle kalın,yine çok beğendim.
Didem
TÜM YORUMLAR (1)