Graham Bell ve Sen Şiiri - Muratakbaba

Muratakbaba
36

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Graham Bell ve Sen

Neresinden başlarsan başla; başı da sonu da bir'dir aşkın.
ayrılık kazulet, ayrılık çirkef, ayrılık yeni bi iç kanaması..
Çernobil bahçesi dudakları, yavaş yavaş tene sokulmakta
oysa buseler raks ederken, kalbin haberi yoktu aşk radyasyonundan..
Nasıl korunabilirdi ki? Sen ona bir kaç gömlek büyüktün zaten..
Büyülenmişti.. Hammallık yapmak istemişti Aşk'ı sırtında taşıyarak...
Sen ona çok ağır geldin sevgili...
Dayanamazdı o müşvik, naif, kırılgan bedeni..
'' Ahh matmazel gözleriniz bi okyanus, ve ben o okyanusun tam ortasındayım,
müsade eder misiniz mütemadiyen sizinle oracıkta kalayım''
demişti müteferrik bakışları.. Ama anlamadı...
Aşk'ı anlatmak sözle mi olurdu yanlızca velhasıl gözler konuşmaz mıydı?
Gözler kalbin elçisi değil midir ki; aşka kelam istersin..
Sözler ayrılığın yoldaşı değil midir ki; gözden çekinirsin..

Ayrılık; zehirli bir yılan gibi aşkın koynuna sokulmakta
yavaş ve narince işlenmiş bir yazma gibi..
Bir iğne ucu buyuklugunde yardan gelen yar'a kapanır mı?
Hiç sırt üstü düşen bir kediye rastladın mı?
Bilhassa Leyla'ya Mecnun gözünden hiç baktın mı?
Sen onda yeni bir çağ etkisi yaratırken; o sende koskoca bi HİÇ'di.
Graham bell her telefon çalışında A'llessandra L'olita O'swaldo diye Açardı telefonu..
Ve hayal kırıklığıyla kapatırdı...
Ama hep ümid ederdi, bıkmadan usanmadan beklerdi...
Sen de Graham Bell gibi beklemelisin seni ümid eden birini.

Muratakbaba
Kayıt Tarihi : 1.5.2011 23:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muratakbaba