-Damlanın sızısı saz olmuşsa sözlerime sensizliği nasıl yaşadığımı anlaman gerek.
Islanmayı bilmeyen gözlerimi peri açılmaz oldu. Kurumuş yaram gibi, yüzümde kuruyan gözden ırakların var. Islanmışlığıma alışan uslanmışlığım var. Sen kaç damla aktıysan ben o kadar içten vicdanen eridim, ağladım, zırladım, biledim bahtımı.
Yağmuru ağlatan damlalarındı. İkiniz ağlarken söyle beni hangi dağ bağrına alır ki? Setlerimi yıkan bu akışlara nasıl dayanır ki yüreğim
Herkes dişine taş takarken ben kalbime; ancak dayanır Gülfem…
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman