Sokaklarda bir telaş, hevesle attığım her adımda.
Taşıdığım belli, bir yığın ümit duruyor kucağımda.
Dökülen göz yaşları ekilmiş, yürüdüğüm kaldırımlarda.
Demet demet toplanıyor, adın kazınmış taş duvarlarda.
Her ışığın sönüşü, yakıldığı zaman ki kadar hazin.
Yakılmış bir umut gibi, söndürülemeyen acı talihim.
Masalar aynı kokuyu taşıyor, akşam bıraktığından bu yana.
Yırtılmış sevdamın arı, hesap soruyor aşkımı aldatana.
Her şey bir yana savrulmuş, tuz basılmış kanayan yarama.
Boğazımda büyüyor yumruğum, söz geçiremiyor sol yanıma.
Manevi duygusuzluk değildir, kara bahtımı küstüren.
Yakılmış umudun kararmasıdır, göz yaşlarımı döktüren.
Yıkılsın şimdi; dün akşam, adını kazıdığım taş duvarlar.
Yırtılmış sevdamın arına, inliyor bastığım kaldırımlar.
Kaybolmuş gözyaşı demetleri, çağlıyor delirmiş hıçkırıklar.
Aynı acıyı taşıyor bu akşam, ışığınla süründüğüm sokaklar.
Sırtıma vurulan yük ağır, fakirlik değil belimi büken.
Ümitsiz aşkıma yakılmış ışıktır, acı talihimi düşündüren.
03.07.2007 02.00
Kamil ÇağlarKayıt Tarihi : 3.7.2007 02:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

ŞİİRİNİZ PROJEMİZDE 2.OLMUŞTUR...
______ŞİİRİNİZE YORUM DESTEĞİMİZ...
Nurdan Ünsal
---
Tarz olarak heceye yakın olmakla birlikte modern imgeler ve süslemeler başarılı.
Her ışığın sönüşü, yakıldığı zaman ki kadar hazin.
Yakılmış bir umut gibi, söndürülemeyen acı talihim
dizeleri anlamlı ve özgün...
Tayyibe Atay
---
Bir hayli yordu beni bu şiir, Üşenmeyip hece sayılarını saydım;
hiç biri uymuyor diğerine; kafam karıştı valla! ..
'Bu tür şiirler bana hiç bir şey söylemiyor,özür dilerim.
Kamil bey bağışlar sanıyorum. 'ki' ekinin yazılımına dikkat diyorum.
Esat Selışık
---
Şiirin dili çok yorucu.Zor okunuyor. Şiir zor ilerliyor. Çok ağdalı klişe ifadeler var.
“tuz basılmış kanayan yarama”,
“yıkılsın şimdi dün akşam adını kazıdığım taş duvarlar”,
”inliyor bastığım kaldırımlar”,
”çağlıyor delirmiş hıçkırıklar” vs…gibi.
Ama bu şiire 10 puan verdim.
Çünkü çok az şiirde rastlanan yalın,orijinal ve okunduğunda insanı mısraya yapıştıran iki bölüm vardı.
Birincisi “her ışığın sönüşü, yakıldığı zaman ki kadar hazin” Tabi ışık yakmak biraz da halk dilinde argo tadı
taşıyan bir ifade. Örneğin “camı aç” deriz “pencereyi aç” diyeceğimize. Oysa camı açmaya kalkarsak kırılır.
Pencereyi açmak lazım. Burada da mısra bence “her mumun sönüşü , yakıldığı zaman ki kadar hazin” olsa idi
bize daha çok şey çağrıştırırdı. Bence bu mısra üzerinde saatlerce günlerce konuşulmayı daha çok hak ederdi o zaman.
Evet…bu mısraya bayıldım. Uzun zamandır ilk defa bir mısrayı bu biçimde övüyorum. Tebrikler Kamil Çağlar.
İkincisi ise “aşkımı altadana” ifadesi. Evet… seven insan, aşık insan aldatılır sanıyoruz değil mi?
Oysa Kamil Çağlar ne güzel tespit etmiş ve ne güzel bir şekilde yüzlere vuruvermiş aslında aldatılanın
insan değil onun içinde o ulvi duygu olduğunu…
İçinde bu iki unsuru barındıran şiir yeniden gözden geçirilmez ise.İçinde ki arabesk öğelere kurban edilirse yazık olur.
Dilerim şairi üzerine düşeni yapar.
H.Hikmet Esen
İlk bakışta hece ölçülü zannettim şiiri, ama değil. Serbest tarzda yazdığına göre dizeleri bölerek vurgu
ve akışı daha kulağa ve göze hoş hale getirmesi mümkünken şair dost işin zoruna kaçmış.. Böylesine uzun dizelerle bence
şiiri çok güzel olabilecekken boğmuş.............
ŞİİR ÇALIŞMALARINIZDA BAŞARILAR DİLERİZ....
Yakılmış umudun kararmasıdır, göz yaşlarımı döktüren.
kutlarım
çok güzeler dizeler ve şiir
saygılar
Yırtılmış sevdamın arına, inliyor bastığım kaldırımlar.
Kaybolmuş gözyaşı demetleri, çağlıyor delirmiş hıçkırıklar.
Aynı acıyı taşıyor bu akşam, ışığınla süründüğüm sokaklar.
tebrikler...
TÜM YORUMLAR (8)