Gözyaşları (Yazı) Şiiri - Ali Kenan Erdem

Ali Kenan Erdem
98

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Gözyaşları (Yazı)

İnsanoğlu dünyaya ağlayarak gelir. Giderken de ardından ağlatır sevenlerini. Ağlamak insani bir olgudur. Ağlamadan korkmamalı insan, ağlanacak olmaktan korkmalı.
Ağlamak zehri dışa atmaktır. Her ağlayanı mutsuz sanmamak gerekir. Kimi mutluluktan ağlar, kimide hüzünden. Ağlamak bir boşalmaksa, bunun birde dolması olmalıdır.
İnsan gönlü bir göl gibidir. Göller bir sürü kaynaktan beslenir doğal olarak. Kimi duru pınar sularının serin hallerinde vücut bulurken, kimi de bulanık sel sularına kucak açar. Bir göl için duru sulara kucak açmak neyse, bulanık sulara da mecralık etmek o olmalıdır. Göl olmanın, mecra olmanın ceremesi budur beklide.
Ağlamak boşalmaktır ancak boşalmanın uygun mecralarda olması ağlamayı değerli ve asil kılar. Yersiz ağlamak ya da gözyaşı dökmek hem sizi mutsuz kılar hem karşınızdakini usandırabilir. Yerinde ve dozunda dökülen gözyaşı belki bir sürü cümleden daha etkilidir. Daha da can alıcıdır.
Hayatımızda gözyaşına yer vermeyi bilmeliyiz. Zira hüzün İnsanın doğasında yer alan en temel yapı taşlarından biridir.
Gözyaşı göz pınarlarını besler ve gözlerimizi korur. Gözlerimiz dış dünya da, bizi ele veren his perdelerimizdir. Hani bir güzel gördüğümüzde gözlerimizle akıtırız hissiyatımızı, bir göz çakışması yaşarız, göz gelenine gir diyen ana kapı gibidir.
Gözyaşının en makbulü Allah’a dökülenidir. Allah sevgisi yerleşen gönüller ağlamayı kendilerine sevinç bellerler. Ama insana duyulan sevgide Allah’a duyulan sevginin provasıdır derler. İnsana dökülen en değerli yaşlar ise Analarımıza dökülenler olmalıdır. Annenizden ayrılırken ona gözyaşı dökmekten korkmayın. O gözyaşları Analarımızı besleyen damarlar gibi bizi ona daha da yakınlaştırır.
Birde kına gecelerinin “Hem giderim hem ağlarım” misali gözyaşları vardır. Anayla kızı birbirinden ayıran bu gözyaşları olgunluğun yüreğe çakılan mıhları gibidir. İnsanın dünya heveslerine vurulan prangasıdır bu yaşlar. Gelinliğin masum hallerinde ana kızın romantizmini sulayan bu yaşlar hem onarır hem kanatır. Kanatırken de onarırken de insana şu gerçeği haykırır; İnsanın yalnızlığını.
Bir ahu gözlüye ağlar nice yiğitler. Erkekler ağlamaz derlerse de inanmayın siz. Olgun erkekler içe, hisli erkeklerde dışa dökerler gözyaşlarını. Bir babanın titreyen gönül göllerini çoraklıktan koruyan damlalar gibidir gözyaşları.
İnsan gönlü göl gibidir demiştik. Her ne kadar göl olsa da, zaman zaman dayanamaz sularının yoğunluğuna da, sicim gibi dökülür gözyaşları. Hıçkırıklar göğüs çeperini kıstırırken, gözlerimizi “Kanlı yaşla ağladı” dercesine zorlar… Dayanılmazlığın sebebi en sevilen, en değer verilenden gelen ikazlar yada sitemlerdir. O an kendimizi yalnız hissederiz. Sanki herkesler bizi dışladı zannederiz. Oysaki “Dost açı söyler” kabilindeki ikazlardır belki bizi örseleyen. Bu belki suçluluk psikozu belki de ani bir kırılma noktasının son merhalesidir. Bu durumlarda da en iyi çare bir dost omzuna yaslanarak ağlamaktır. Senle ağlayacak ve sırtını sıvazlayacak bir dost yaşatıyorsak gönül gizlerimizde tabi. Vah bir omuz desteğini bulamayan bedhah yüreklere…
Ağlamak bir lütuftur belki. Ağlamak içimizdeki çocuğu kaybetmediğimizin göstergesidir. Ağlamak acımaktır. Acımak insanlığımızı hatırlatır bize.
Kaybetmeden ağlamayı öğrenmeli insan.
Gitmeden ağlayabilmeli.
Irakları yakın edenlere ağlamalı.
Ağlamalı insan.
Akmayı bilmeli.
Ak düşlere çise olmalı gözyaşları.

Ali Kenan Erdem
Kayıt Tarihi : 9.11.2008 12:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ali Kenan Erdem