gözyaşı şişesi
seviye açılan bir pencere ötede sürgündeyim
yanıktı ve kızıl bir karanfil sürgün vermekte
taç yaprakta sen uyurken ben uyur gezerim
kör pencere dert duvar tabutluk yerim
seviyorum seziyorum payıma düşen
kavganın yenik horozu gül ibik
gülle kuşatılan göğüs bayır dik
elleri yadırgar teni çıngıraklı yılan
acının döl yatağında kök salan yaşam
kırılgan ve uzak sevi kuşu içimde şakıyan
öfke gözbebeğimde donakalır yıldızı kayar
gökçe ışığında kara evin beyaz kuşu su sesi
düne yatar sessiz güne gider ses kalır ürkek
yalın yaz esintisi beni sana götürür titrek
son güz yaprağı üstünde uzanıp yatarız
meneposlu deneyimli kadın eli al şal
sürgün verir her öpücükte gebe dal
ağaç gölgesine kerkinir günahkar
toprak tasta kan içme öp ve ağla
sığırcık sürüsü bulutları dağla
kıyısında yaşamın umut eşiği
kızıl bir gül sürgün vermekte
dört duvar dert küpü altın alı
şiir alayı aklı kafeste tutsak
altın parmaklık üstün tuzak
bir çeşit delilik kölelikti aşk
sevda iksirim göz yaşı şişesi
içsel sevmek inanmak delice
bir kuş konar heceme her gece
ölü ozanlar bu aşkı yaşasın diye
dursun özden
14 şubat 2008
Kayıt Tarihi : 24.2.2008 21:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

abi, ne diyeyim bilmiyorum... 'kızıl bir gül sürgün vermekte'
memnun oldum... hoşça kal, sevgiyle kal...umutları yeşert...
saygılar...
TÜM YORUMLAR (1)