Düşlerini bir bir çıkardın, arzularının sutyenini örttüğün bembeyaz
Özlemleri benim çıkarmamı istedin.Bulut yorganlarının altındaydım hisler sislerimizi kaybediyordu. Karanlığın in cinlerinde bakışların aydınlattı odayı.Hazır hazlar dolaşıyordu duvar diplerinden.
Dudaklarındaki titreklik helecanlara can katıyor,bir rüyayı resetlemeden resmi olmayan hayallerin gerçek haline çok yakındık.
İçimde gürül gürül akan pınarlar har olmuş,hazır bulunmuşluk yar olmuş,yakılmak,yıkılmak, sunulmak üzereyim.
Saatlerce kendimizden geçmenin gecesini uzatıyorduk, gece uzadıkça uzamıştı. Bir ömrün, binlerce hüznünü çıkarmıştık anlık yaşanmışlıklarından.Gözlerinin ışıltısından belliydi,uçuşların seni genç huzurlara taşıdığı.. Akreple yelkovan gibi kaç kez üst üste gelmenin saatini tik taklıyorduk.Bazen sen salise oluyordun,hızla öpüyordun çölde kurumuş dudaklarımı.Bazen ben dakika oluyordum,okşuyordum saçlarını, suçlarını, neden beni bıraktığını.Bazen sen saat oluyordun kalıyordum on ikimden.Neden,neden yaptın bana bunları diyor,ağlıyor, sızlıyor, kendinden geçiyor,küsüyor sırtını dönüyordun. Bazen ben saniye oluyordum aşkım bir saniye dur anlatacağım,hayır diyor kapını kilitleyip,yastığımı verip git diyordun.
Kapını kitleyip ağlıyordun.Gözyaşların kapıdan akardı, ben de çocukların leğende suyla oynadığı gibi gözyaşlarını çırpıp durmanı beklerdim.Sonra zorla da olsa kapıyı açardın, gelirdim sarılırdım, yalvarırdım,ne kadar cilve varsa, ne kadar güzellik varsa,sıralar ikna ederdim.Küçük bir öpücük kurtarırdı geceyi.
Efil efil saçlarının bütün dehlizlerinde kokunu çeker kalakalırdım anlarına.Sana büyüklere anlatılan bir masal anlatırdım (Avcılar kampusunda bir delikanlı platonik bir kızı severmiş,kız ta İstanbul’un diğer ucunda,Maltepe oturuyormuş.Delikanlı işletme, kız bilgisayar mühendisi.
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
gözyaşı olmalı mı olmamalı mı..?? gerçi yazmış yazacağını yazan.. tebrikler..
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta