Günün eşsiz güzelliğini hissetmeye çalıştığım ve yine beceremediğim yeni bir an…. Bunun ceremesini fazlasıyla çektim hayattan. Bu enstantane hayatımda hiç eksik olmadı. Hayatımda eksik olmayan pek çok şeyin yanında bunu anmam dahi çok tuhaf….
Ramazan Bayramının ilk gününün ilk ışıklarıyla birlikte dünyaya gelen birisi hakkında üretilecek ilk spekülasyon, onun özel biri olduğu ile ilgili olabilirdi. Nitekim böyle olmuştu. Fakat kısa sürecek bir sevinç nöbetinden sonra aileme durumun böyle olmadığını kabul ettirecek çeşitli numaralar yapmış olmalıyım ki yakamı bırakmışlardı. Fakat Aydın ismi bu boş sevinç nöbetinin yarattığı arbededen kalma üzerimde bir ömür boyu taşıyacağım bir yara izi gibi durmuştu.
Geçen birkaç yıl içinde bırakın benim özel biri olduğumu, hastalıklı yürüyemeyen, başa bela olacak bir çocuk olduğumu hatta ölmeme gerektiğini beyan eden güçlü bir kamuoyum oluşmuştu bile...
Sonraları duruma müdahil becerikli bir doktorun gözetiminde bu badireler atlatılmıştı.
Böylece unutulup kendisinden hiçbir şey beklenmeyen biri olma fırsatım da kaçmıştı elimden. Yaşıyorsak bunun bir anlamı olmalıydı, ve süreç başladı…
Maslow’un meşhur ihtiyaçlar hiyerarşisinde temel ihtiyaçlardan sonra giderilir dediği “kendini gerçekleştirme” aşaması Türkiye’de azıcık psikoloji eğitimi almış ve karnını tok hisseden her vatandaşı şair, sanatçı futbolcu olmaya zorlamıştır. Dünyada da durum böyle midir? Bilinmez. Ama, bu durum Türkiye’de neden herkesin şair olduğunu açıklıyor. Bana gelince, ben de bu konuda pek masum sayılmam doğrusu…
Modern zamanların acımasız, rekabetçi düşüncesi ve bu zamana özgü felsefelerin, ideolojilerin çoğu, ya bireyi ya da bir sınıfı “bir şey olmak” ya da “bir şeyleri gerçekleştirmeye” zorluyor herkes her şeyin peşinde, herkes bir şey olmak ya da gerçekleştirmek peşinde. Bense tersini seviyorum. En zorunu “bir şey olmamak” ve “hiçbirşey yapmamak” istiyorum. Tıpkı masallardaki aylak gibi.
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız