Selahattin Yetgin - Gözlerinin Şarkısı Ş ...

Selahattin Yetgin
1613

ŞİİR


34

TAKİPÇİ

Sesin yüreğimin katmanlarını dövdükçe, umarsız sevdalarımın kabuk bağlayan yaraları kanar, içli sızılarla gecelerin kollarında döner dururum. Hasretinin yılları avcunun içinde sıkıştırdığı günlere içli bakışlar atabilsem eğer, senin yüreğinin ayak izlerinde kaybolurum.
Dünün kaybolan suretlerine dalarken, geç kalan pişmanlıklarımın kucağında ninnimsi acılarla bezginliklerimi harmanlarım. Gecelerin çığ toplarından kurtulmayı istedikçe ellerimin yörüngesiyle aralarım sisli perdeleri. Karşımdaki oturan sen usulca kalkarsın yaylı sandalyenden. Bembeyaz entarinle yürür gelirsin hayal gibi. Ellerimi uzatırım sıcacık hayaline. Bilirim tutmayacaksın, bilirim uzanan ellerimi boş bırakacaksın. Onun için hiç üzülmem, hiç aldırmam beni bir başıma koyuşuna. Sessiz çığlıklar atarım mevsimler ötesine. O çığlıklarla kaybolana kadar yuvarlanırım.
Seninle geçen günlerimi eksik yaşamışken, direndiğim yalnızlıktı. Sevgiyi tam yakaladığımı sanmışken, tam uzanmışken ellerine boşluklara düştüm gün ortası. Yeryüzünün tüm acılarını senin için çektim. Tüm çilelerden yumaklar sardım bıkmadan, usanmadan. Sevgi labirentlerinde sıcak koyaklar ararken sen kaçtın benden. Asla ulaşılamıyacak saraylarına varmak için günlerce yürüdüm. Sana yürüdükçe, sana ulaşmak istedikçe hızla uzaklaştın benden.
Karlı Ağrı dağının zirvelerine çıkar gibi günlerce sana tırmandım. Dinmeyen yürek sızılarımı, hiç eksilmeyen hasretini azık yaptım. Yanıbaşımdaki gölgenle okyanuslar aşmak için, kırılan gün ışıklarına yorgun adımlar attım. Bitimsiz hasretler yürüdükçe uzadı, uzadıkça Ağrı Dağı'nı aldı kollarına.
Hiç bitmeyecek bu sancılarla ömrümün son pistinden hızla gelip geçtim. Arkamda bıraktıklarıma baktım yaşlı gözlerle. Kabaran, baktıkça sararan albümlerdeki resimler gibi sonbaharlara hüzünlü bakışlar attım. Bir tek gözlerini gördüğüm aynaları hiddetle kırdım. Dağıldım, harmanlandım, acı olup çoğaldım, bir çocuk gibi bazen oturup ağladım.
Bana gelmekten, gözlerime bakıp, ellerimi tutmaktan korktuğunu söylüyorsun. O korkularla yaşadım ben yıllar yılı. O korkuların kucağında acılarla özdeşleştim. O acılardan ömrümün geri kalanını çıkarınca sıfıra düştüm. Anlayacağın, korkusuz olmuyor, korktukça acıları, acıları tatdıkça yaşama daha çok bağlanıyor insan.
Özleyişlerimizin dizginsiz atlarının yelelerinden tutmamayı deneyeceğim bundan sonra. Eğersiz bir ata binip topuklarım nasırlaşıncaya kadar süreceğim onu engin dağlara, bayırlara. Kimselerin soru sormadığı yerlere otak kuracağım. Saçlarının yeliyle rüzgarları hissedecek, ellerinin sıcak koylarında uykulara dalacak, gözlerinin engin denizlerinde yaşam bulacağım.

Tamamını Oku