Gözyaşı Şiiri - Uğur Musab Şahin

Dostum isen dostluğunu göster bileyim.
Sen balıkçı, bense oltada balık değilim.
Erken başarı, kişiyi maceraperest yapar.
İstemek bir karsa, arzu etmek iki zarar.
2010

Kötü kadından, iyi avrat olmaz.
Zira gevşek uçkur, don tutmaz
Sarhoşa ve kadına sır açılmaz.
Kötü pazarlıkta, mal iyi alınmaz
Arkası sağlamsa, suçlu asılmaz.
Cebinde parası yoksa kasılmaz.
Eşek olmayana semer vurulmaz
Sular bulanmadıkça durulmaz.
Kadına yaşı, erkeğe aşı sorulmaz
Yol çakıl dikenliyse, azimle yürü
Virajsız engebesizse, avutur körü.
En yüksek zirveye zorlu yollar varır.
Önce “emek” gerek, sonra “yürek”.
Eğer “emek” varsa” "yürek” gerek
Ya “gitmek”, ya “kalmak” için kavga.
Gece “kavur”, sabah “savur” sanma.
2011

Kader dengine yazdıysa, zengine varamazsın.
Yalanlardan hızlı, gerçeklerden ağır olamazsın.
Ürkmekle korkmak başkadır, ikisini karıştırma.
Çocuğu öne çekmeye, arkaya itmeye alıştırma.
Yarınımız çocuklardır, şefkatle bakmayı öğren.
“Elinden değil, aklından tutmuş” desin seni gören.
Kara gözünde, gamze yüzünde, aşk özünde güzel.
Sarı saçında, mavi gözünde, al dudağında özel.
Dilim susar kalbimle konuşurum, duymayansa sen.
Görenler deli diyormuş, kendi kendime konuşurken.
Canımı yanarken üşüyorum, bu ateş beni yakacak
Mutlu sonla bitmeyen hesap, mahşere mi kalacak?
Allah her kulunu sever, kullar ise layıkıyla sevemez.
Huzuruna çağırmazsa, kul günaha engel ne bilmez.
2010

Boynuma dolanan zincirdir, yüreğimi kanatan
“Güzel ruhlara ıstırap veririm”, demiş yaratan.
Zevk esiri değil de, çileye sabırlı olanı görmek.
Zor olan adam olmaktır ve de adam gibi ölmek
Geçmişten ders alanlar, hatayı bir kere yaşar
Bir gramlık zekâ, bin gram cehalete bin basar.
Yüzüne karşı konuşamayan, arkasından yazar
Arkandan hem kuyunu, hem mezarını da kazar.
Yüzene gülenler, yüzsüzlüğünü de gizleyemez.
Herkes cenneti ister, ama kimse ölmek istemez.
“Zihin fukara olunca, akıl ukala olurmuş” derler.
Nefsinin emrine amade olan, hür değildir beyler.
Zira fakir olan insanların, ruhları da hakir durur.
Şeytan çalışanlarla uğraşmaz, tembelleri bulur.
2010

Ölünce gözümüz, gerçeğe açılır.
Mademki ölümden niye kaçılır?
Acısını çekilmeyen dert bilinmez.
Asılmak için doğan, eceliyle ölmez.
Kadında dişilik değil, kişilik ararım.
Yüreği güzel, kendi özel olsun karım.
Göz mideden büyük mü, hiç doymaz?
Karın doyar, göz açtır, kulak duymaz.
Kıskanç insan çok sever, iyi sevmez.
Kimse kıskançlık “iyi haslet” demez.
Güzellik varsa, kıskançlık da vardır.
İblisle ekin biçenin, sapı elinde kalır.
2011

Sevgide sabreden, sevgiliyi kazanır.
Şeytan, sabırsız olanlardan haz alır.
Din, Hak ve resulünü bilirken ölmektir.
Amaç cenneti değil, cemali görmektir.
Mazide onu isterken, şimdi yalnız kaldım.
Evliyim, lisan-ı halimle bekâr davrandım.
Kalp kırdığım doğrudur, yüreğimi istedim.
“Gamsızlık mı kansızlık mı yaptığın” dedim.
İlk günü son, son günü ilk önce hatırlarız.
Son sevgi unutulur, ilk sevgide hatırlanırız
1083

Kuran ölçüm üzdür çizgiden çıkma,
Sen yürüyene bak durana bakma.
Hakkın müjdesi var, azmi bırakma.
Yürü yürü yürü hakkın yolunda,
İlahi bir müjde var, yolun sonunda.
1992

Meşgul olanın, Ağlamaya vakti yoktur,
Ölümü göze alanında, cesareti çoktur.
Düşünmeyen düşer ki, kaybeder insan.
Zoru tırtıl kozada yaşar,sen kelebek san.
1992

Rengine değil, dengine bak
Ezilmek başka, eziklik başka
Yazık desinler, bozuk yerine
Dilini dişinin arkasına sakla
Derdi bilen değil, verende şifa
Ne onsuzluk, ne sonsuzluk şifa
“Kalıpta” değil, “kalptedir” vefa
Onurlu ve nurlu yaşamaktır sefa.
2006

Aptal görmek istemezsen, gözlüğünü kır.
Ya kafanı kuma sok, ya bildiğim o iki sır.
Ya kahraman olur, ya canlarına okursun.
Ya bir roman olur, ve bir gün okunursun
Dil sükût ederse, baş da selâmet bulur.
Küçük dilin cezası, ağızdan büyük olur.
Dilin attığı düğümü, hiç bir diş çözemez,
En kronik muhalefette, kıdemlidir çömez
Az konuşan çok, çok konuşan az yanılır
Çok bilen az, az bilenler çok konuşur.
2000