gözlerine bakmak, gözkapaklarını sonuna kadar açıp
güneşe meydan okumak gibi
kör olacakmış gibi bir korku geziyor damarlarımda
ve başım yerden kalkmıyor kasrşısında
eziliyorum
susuveriyor bütün cümlelerim
kelimeler kaçacak delik arıyorlar
yer ile dost oluyorum belli bir süre
kalkmıyor yerden başım
eziliyorum
ufaktan hani yan gözle değil ama
gözucuyla bakmaya çalışıyorum azda olsa
gördüklerim büyük bir deprem yaratıyor iri bedenimde
ve hemen iniyor başım
eziliyorum
bir ses duyuyorum aniden
-hoşgeldin...
hani dünyanın cennet denilen bir ormanında kalıyorsunuzdur
yatmışssınızdır ve uyandığınızda kuşların huzur verici
sesleri yankılanır kulağınızda
işte o kadar huzur verici bir ses
bedenim sabit ama ruhum ona ulaşmak için kıvranıyor
ama hala yerde başım
eziliyorum
gözlerine bakacak cesareti bulamıyorum
cevap veremiyorum
sanki bu geveze çene bana ait değildi
belli belirsiz sözler çıkıyor ağzımdan
ben dahi çözemiyorum
22 yılda sahip olduğum bütün enstrumanlar yok aldı gitti sanki
çırılçıplağım
ve korkuyorum yeni doğmuş bir bebek gibi
ve hala başım yerde
eziliyorum
gözlerine bakacak cesareti bulamıyorum
otur dedi sakin bir sesle
sanki 90 kiloluk bir adam değilimde
dalından kopmak üzere olan bir yaprağım
nefesiyle savruluyorum ordan oraya
sıkıca tutunuyorum kadife koltuğa
ve hala başım yerde
utanıyorum ruhunun karşısında
eziliyorum
Kayıt Tarihi : 2.11.2009 21:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!