Gözlerinde Öleyim

Dik tutun
Eğilmesin başınız
İnancınız ve hıncınız
ASİ nehirler gibi taşsın
Kızıl şafaklar sökmüş
Gözlerinizde yakamozlar
Bu doğurgan ve soylu toprakları
Sevmeyi suç sayanları
Bırakın, boşuna bu ölümler desinler
Tavşan yürekli arsızlar
Söndürmeyin yüreğinizin ışıyan kandillerini
Tutsak olmayın korku ve alçaklığa
Sözümüz bitmedi
Zamanı durdurmadık
Akacak kanımız
Çıkmadık canımız var deyin
Aldırmayın dostlar!
Silkinin kâbus gibi
Sağır ve karanlık sessizliklerden
Parçalayın, kovun, yüreğinize tünemiş
Bu çirkef, bu aşağılık yazgıyı
O kötücül, kırılası eller
Yürekleri ve ciğerleri
Ne amansız dağlayıp delenler
Yaktılar, kararttılar geçmişi-geleceği
Salyalı ağızları kulaklarında
Tüketemezler bu aşkı, bu umudu
Bitiremezler meyveleri ve suyu
Ağlamayın analar, ağlamayın bacılar
Dindirin gözyaşlarınızı
Yenilmeyin takatlarınızı bitiren acılara
Doğum sancılarına
Gömülsün bu anaç topraklara
Sevda boylu selviler, ulu çınarlar
Her biri bir anıt mezar
Boşuna değil bu aşklar
Bu kavga
Bu düğün bayram
Bir başka umuttur, mutluluktur
Halay çeker
Ve mahsulü bereketli kılar gibi
Savaşırken sevmeler, sevişmeler, ölümler
Boğacak bu kan, bu zulüm
En derin, en zehri karanlıkları
Canımdan içeri candır
Bir sevdadır bu topraklar özümde
Beni asıl bitiren senin
Bir çoban kavalı yanık inleyen sesin
Baldıran acısı yüzün
Yaram kanıyor, yaram çok derin
Üşüyorum, titriyorum
Ben artık gidiyorum
Uzat o mübarek öpülesi ellerini
Aç kollarını
Bol yıldızlı gökyüzü olsun
Sar, sarmala beni
Sıfır olsun, en uzak yakınlığımız
Gözlerinde öleyim
O, ışıklı denizlere gömüleyim
Gözlerinde göreyim
Güneşli güzel günleri