Bir menekşeye yaslanıyorum
Kartallar kalkıyor ağırdan
Bulut gibi ağlıyor karçiçeğim.
Toprak damlarda uyurken çocuklar,
Sorulmaz zamanı gözyaşlarımın
Ağlarken mor ufuklar gibi yanıyorum.
Uyandırmadan çocukları
Kıtlık yıllarını taşıyorum omzumda,
Seher yeline benzer
Şiirler yazıyorum
Göç yollarında hüzün taşıyanlara.
Taşlı yollarını yaylamızın seller oymada
Sürüyorum küheylanımı yeleleri rüzgar,
Gecenin ağırlığı yitiyor
Gizemi çözülüyor sahipsiz kederlerin.
Haziran filizleri suya değiyor
Taylar uçuyor koruda kısrak kişnemelerine.
Ne edelim şimdi, yayla zamanıdır,
Otlar adam boyunu aşmıştır belki,
Lilipar çiçekleri pınarın eteğinde,
Gözlerim gül kokusu.
En iyisi kalkıp gitmeli yaylaya
Bakmalı yemyeşil sevdalara
El değmemiş coşkuları götürmeli
Ve halaya durmalı
Bulutlara değiyor belki de
Tulumunun ezgileri İsmail'in.
Sen ey elleri çamurlu çocuğum,
Giyin şu cızlavet lastiklerini
Gözlerindeki kuş seslerini de al yanına
Gidelim yaylamıza vakit geçmeden.
Ezgiler dolduralım ceplerimize
İsmail'in tulumundan
Bakarsın acıkırız..
Kuzu seslerine yaslanıyorum
Kavalından sızılar dökülüyor çobanın
Gecenin çocuk yüreğine.
Yayla ki, kayalarda açan yaban haşhaşıdır,
Şimşektir,yıldırımdır,
Yeniden başlamaktır her şeye,
Şimdi gitmeli oralara,
Çiğ düşmüş tomurcuklara
Çocuk gülüşleri götürmeli,
Dokunmalı usulca yeni yaşamın çiçeklerine.
Deniz kaçkını martılara
Yayla türküleri söyletmeli,
Bakarsın hüzünleniriz.
Kayıt Tarihi : 24.2.2007 13:01:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiiri,çocukluğumun ve gençlik yıllarımın geçtiği memleketim ve yaylamıza duyduğum özlemi anlatmak üzere yazdım.Orası Bardaklı Köyü yaylasıdır. Haziranda yeni bir dünyada, yepyeni bir hayatı yaşamaya başlarsınız.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!