Gözlerinde İstanbulu Yaşamak

Gözlerinde İstanbul’u yaşamak…
Sere serpe ve öksüz kalmak
Kapılmak karanlık dehlizlere
Varamadığın bir yerlere
Öylece uzaklardan bakınmak
Gözlerinde İstanbul’u yaşamak…

Gözlerinde İstanbul’u yaşamak…
Tarihin damarlarında bir iz
Gül rengi seferlerinde
Hoşgörülere açılan giz
Sorulan sorulara cevaplar
Biz gerçekte kimiz? Neyiz?
Fatih’i görür gibi, Fatih’i müjdeler gibi
Bayraklara tutunan
Nidalarla titrer gibi
Kır bir atın gözlerindeki
Rüzgârla eser gibi
İçine aktığım sular boyunca
Önüme dikilen surlara dayanmak
Gözlerinde İstanbul’u yaşamak…

Gözlerinde İstanbul’u yaşamak…
Sabaha karşı ufuklarında
Bir deli heyecan
Laciverde kanan martılarla
Güneşe koşan içli bir ezan
Gök kubbeyi alabildiğine kuşatan
Bir huzurun tadına varmak
Gözlerinde İstanbul’u yaşamak…

Gözlerinde İstanbul’u yaşamak…
Memleket makamında bir eski türkü
Yanık ozanlar misali boşaltmak
Yüreğindeki tüm yükü
Sevdaya dokunur gibi
Hasret kokan tellere dokunmak
Öylesine içli, öylesine mahzun
Notalara İstanbul’u dokumak
Gözlerinde İstanbul’u yaşamak…

Gözlerinde İstanbul’u yaşamak…
Bir çocuk masumiyetinde yakarışlar
Köprülerin arasına kurduğum
Neşeli çocuk salıncaklar
Suya değen ayaklarımda
Semalarına karışan kahkahalar
Vapur düdüklerinde söylenen şarkılar
Peri kızı hissiyatında anlatılan
Bin bir gecede sihirli masallar
Zümrüd-ü Ankalarca kanatlar
Ve o kanatlarda
Kaf Dağı’nın ardına varmak
Gözlerinde İstanbul’u yaşamak…

Gözlerinde İstanbul’u yaşamak…
Su sızan yalnızlıklarda
Kıvrımlarına kıvrılmak
Mahzun ve kederli eteklerine dolanmak
Bir mucizeden medet umarcasına
Son kez kapıları zorlarcasına
Koşarcasına, uçarcasına
Fırtınalara kapılırcasına
Deliliği tadarcasına
Kanarcasına, aldanırcasına
Yalancasına, yalancasına
Manasız söylenmiş onlarcasına
Bir anda çaresiz inanmak
Gözlerinde İstanbul’u yaşamak…

Gözlerinde İstanbul’u yaşamak…
Bir ayrılık vaktidir
Gürubunda açılan gül
Mendillere saklanmış
Hicran kokan bir tutam kül
Hasret zamanı; yanmak zamanı
Ansızın ve apansız
Bitirebilmek hiçliğe sığınmış bir hayatı
Yalnız İstanbul hatıraları
Şimdi ise gitmek yalanı
Uzak ve kurak iklimlere
Bilemediğin, anlayamadığın bir yerlere
Ve hazır olmak İstanbulsuz ölmelere
Nihayet…
Son bir kez bakmak
Solan güller şehrine
Sallanan ellerimde gözlerimi susturmak
Akşama gölgemi indirirken
Çaresiz İstanbul’u unutmak
Unutmak…
Gözlerinde İstanbul’u yaşamak…

Gözlerinde İstanbul’u yaşamak…
Sere serpe ve öksüz kalmak
Kapılmak karanlık dehlizlere
Varamadığın bir yerlere
Öylece uzaklardan bakınmak
Gözlerinde İstanbul’u yaşamak