Kandil kandil yıldızlar kıpırdar gözlerinde,
Bir yanar, bir söner,
Sanırım; mevsimler döner...
Bazen, umut rengine döner gözlerinde yıldızlar,
Bahar gibi bakarsın.
Cemreler düşer yüreğime bakışlarından,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu güzel, etkileyici, anlamlı, aşk dolu şiirinizden dolayı sizi kutluyorum Ünal bey. İyi ki sevmişsiniz ve iyi ki yazmışsınız. İyi ki varsınız.Saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Ailenizle birlikte mutlu,huzurlu,sağlıklı günler geçirmenizi diliyorum. (10 puan + Antolojim)
Herkesin dört mevsimi farklı sanırım.Güzel bir şiir okuttuğunuz için teşekkürler.Bütün mevsimleriniz bahar tadında olsun
Saygılar
Kandil kandil yıldızlar kıpırdar gözlerinde,
Bir yanar, bir söner,
Sanırım; mevsimler döner...
İlhamı gözler olan eseriniz, çekici bir güzellikteydi.
Tebriklerim ve saygılarımla.
Mevsim mevsim sevgi dolu gözler. Saygılar Üstadım, Şükrü Topallar
Yüreğine sağlık Tebrikler. güzel bir Paylaşım teşekkürler
Cemreler düşer yüreğime bakışlarından,
Su yürür damarlarıma,
Taze sürgünler filizlenir fışkırır,
Sevdâ, bir sarmaşık olur; coşar, sarar bedenimi...
Aşk şarkılarıyla cıvıldaşır gümüş kanatlı kuşlar,
Kıraç topraklar, gözümde hep yeşilcesine;
Yaşımdan yıllar eksilircesine...
Çok güzel duygu seli şiir olup akmış yüreğine,kalemine sağlık üstadım,saygılarımla.
gözlerin hep bahar baksa..
kutlarım
namık cem
Bazen, bir sis kaplar bakışlarını,
Hüzün rengine bürünür gözlerin.
Sararır yapraklar birden,
Geçmişten kalma bakır rengi güzler depreşir gönlümde,
Diyemem “Başını dayayıp omzuma, bir deniz kıyısında
Birlikte Eylül mehtapları seyredelim” diyemem...
Acılar duyarım derin,
Beni sensiz koyan kadere kahrederim,
Kaybolurum, giderim...
Gönülden kutlarım kaleminize yüreğinize sağlık
Mesut Özbek
Bu şiiri anımsıyorum.Okumuş ve hakkında yazmıştım çünkü...
Gelmişken bir kez daha okumalıyım.Çünnkü ıskalanmamalı böyle yapıtlar...
Suçlu ayrılamam sayfadan.
Kutluyorum Efendim.
Erdemle.
kutlarık yüreğin ive kalemini Ünal bey...harikalar akmış kaleminizden.
tebrikler şaire
Bu şiir ile ilgili 72 tane yorum bulunmakta