Medetinle katlandım yıllardır, ağrılara sızılara
Zehirledim saçlarının kokusuyla kendimi…
Hiç bir Sümerlinin eli değmedi, sensiz yazılara
Susardı bütün alfabeler, senin adın dendi mi?
Uzağa attım kendimi, seni kaybetmek için
Bilmem, bilemem; beni orada kim buldu…
Kopartsa da atımın dizginlerini elçin
Gözlerin kuşattığım son İstanbul’du…
Sen gül çeyizlerinin cevizden sandıktaki oyası
Ben senin içindeki o susuz dudaklı Kerbela…
Sen bir yağmur kokusu, sonra gökkuşağının boyası
Bakışında kirpik kirpik, musallama okunan sela…
Aklım kültablasına basılmış, iblis secdede
Gecene konan; ne seher, ne tan buldu…
Azad olsun, gemi gemi köleler, gel de de
Gözlerin kuşattığım son İstanbul’du…
Hayat bana hayat vermedi, sen hayata hayat verdin
İçimde sakladığımdır, beni de saklayan şey…
Şadırvan şadırvan, akıp durdum avlusunda derdin
Şartsız teslim; Şam, Bağdat, Buhara, Semerkant, Rey…
Cennette mübarek gezindim, cehennemde günahkâr
Tahtlar seni kendine layık sultan buldu…
Bıraktı saltanatı, ganimet toplayan hükümdar
Gözlerin kuşattığım son İstanbul’du…
Kayıt Tarihi : 18.7.2007 13:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)