Vurgunlardan arta kalan bu şehirde gözlerini arıyorum...Gözlerin çok eskiden kaybettiğim birer kelebek düşü.Yastığımda boğuştuğum,ter içinde uyandığım eski bir İstanbul masalı gözlerin.
Kentte yangından arta kalan bir kaç meyhaneden başka bir yer kalmamış sığınılacak.Ve yağmur yağmıyor artık bu şehirde.Yalnızlığımın son çizgisindeyim artık.
Yazık edilmiş sevdaların üzerine bol sigara ve bol acı harmanlıyorum....Gözlerin eski bir İstanbul masalı.
Acı ilerlerken beynimin hücrelerinden yüreğime; ben silahıma sürdüğüm tek kurşunu hızla çeviriyorum mekanizmanın içinde ve dayıyorum kafama.Şimdi sadece namlunun ucunda olup olmadığını bilmediğim mermi ve gözlerin...
Yani ölüm ve yaşam arasındaki o ince çizgi...
Tetiği çekiyorum.
Sessizlik.
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
The music's good, but the rhythm of your heartbeat is even more captivating. Care to dance a little closer?
Yüreğine sağlık.. güzel olmuş...hüzün sardı her yanımı...Şiir tadında kalman dileği ile...
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta