Şimdi uzak kentlerin sönük ışıkları gibi gözlerin Parlak yıldızları kıskandırırdı Bu kentin ışıklarını, Ortalığı kasıp kavuran güneşi de Papatyaları solduran; laleleri ürküten gözlerin Gayri açmayacak ortancalar Ne kadar yazsam ne kadar konuşsam az Büyüsü bozuldu düzenin; gözlerin boş bakar şimdi Kapı artlarında binlerce insan kendini beklemeye başladı. Hem de koynunda yatan kendi kendine sıkıca sarılarak Çocuk bekçiye selam verdi; Bekçi sadece amirlerine Öğtmen öğrenciyi tembeller sırasına oturttu. Konuk ev sahibesini azarladı hanım uşağı,uşak kedisini dövdü Kediye uçsuz bucaksız sokak bahşettiler böylece İşçiye bir define çalış kaz,kazan diye Kapılar hep kapalı koridorlar boş kaldı Gözlerin böyle manaszken Kaç kere yıldızları saydım da çillenmedi ellerim. Gözlerin boş bakar; nerede hüzünler mutluluklar Sevincini gölgelemiş karanlıklar Doğayla baş başa vermiş binlerce insan, hayvan,çiçek,böcek Aynı ağıdın nakaratında hapis Gözlerin boş bakar Ölüm bir kara leke gibi bağrına düştü gözlerinin Hey hayat nerde o eski anlamlar...
Müzeyyen ŞahinKayıt Tarihi : 1.2.2012 15:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!