GÖZLERİMİZDEN ÖPÜYORDU ZÜHRE
Bu Kasım akşamında,
Fısıldayınca kokunu kasım patılar,
Alıp başımı gelesim geldi, sana!
Vurdum kendimi yollara, tövbelerimin elinden tutup.
Demlenmiş hırsımı döktüm önce,
Akıp giden Yeşil ırmağa,
Bir şiir giyinip kuşandım, yakası ak güvercin.
Düğmeleri, zeytin dalı.
Geceler de yoldaşımdı, yarenim Zühre!
‘Hadi git al, diyordu sevdiğinin gönlünü!
Göz kırpıp uzaktan, kadim bir dost gibi.
Bir çay bahçesine sürükledi ayaklarım beni.
Iğıl ığıl, akıyordu yüreğimden, Yeşilırmak.
Sen göründün uzaktan öyle hayal meyal,
Hasretin yakamoz gelinliği uçuşuyordu üzerinde
Efil,efil.
Dolunay vurmuş gözlerinde
Yanıp sönüyordu, zamanlı zamansız,
Çakır sevdalar!
Nasıl alımlıydın bir bilsen!
Ben mahcup gülümsedim, sen ise kırgındın!
Çınar yaprakları yağdı omuzlarımıza,
Kasımın saçlarından
Sessizlik biriktirdik kül tablasının dibinde ikimiz.
Karşılıklı anıları içtik demli çaylarımıza, birer ikişer katıp
Ben şiir sustum, sen içinden konuştun.
sen hala kırgındın bana,
Bense mahcup, gülümsedim,
Yakamdan ak kanatlı güvercinler uçurdum sana doğru
Ağızlarında zeytin dalı düğmeler.
Şiir okudum sessiz sedasız, gönlüne.
İzin verdin,
Yüreğim, yaralı yüreğinden öptü.
Çakır sevdalar aktı gözlerimizden Yeşil ırmağa
Bir de birikmiş yaşlar.
Omuzuma yasladın başını,
Silüetimiz düştü dolunayın üstüne
Çınar yaprakları yağdı üzerimize,
Kasımın avuçlarından
Bir tuale dönüştük sen, ben, dolunay,
Yeşilırmak ve kuru yapraklar
Gözlerimizden öpüyordu sanki bizi, bu gece Zühre!
FATMA DOĞAN 20.10.2025/TURHAL
Kayıt Tarihi : 20.10.2025 18:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!