İstanbul…
Gözlerimin arkasına sakladığım şehir
Ruhuma gizlenmiş bir hüzün kırıntısı
İçimden sessizce akıp giden bir nehir
İstanbul…
Gürubuna takıldığım gül kırmızısı
Sensin güneşlerimi çalan hazan,
Sensin sensiz ömrüme kar kalan.
İstanbul…
Hasretini masallara giydirdiğim şehir
Rüyalarımın konduğu kuş kafesi
Gönlüm her şiir senin sihrinle bezenir
İstanbul
Sendedir mısralarımın ıslak nefesi
Sensin hürriyetimi elimden alan,
Sensin uçurumlar ardına sakladığım yalan.
İstanbul…
Yüreğimin orta yerinde martıların şehri
San doğru esen her rüzgâr benim
Kapıldığım mavin sevdalarımın rengi
İstanbul…
İsmini koyduğum her yerde gölgenim
Sensin semalarına açılan sesim,
Seni söyler dilim sussa da nefesim.
İstanbul…
Sessiz ölümlerin boğuk nefesi
Ben iki yakan arasına sıkışmış bir serseri
Yaralarım kanar dikenli yıldızlarından
İstanbul…
Giyerim her gece bana diktirdiğin kefeni
Sensin yorgun denizlerimin med ve cezirleri,
Gelip gitmelere alışmış azabın pembe gülleri.
İstanbul…
Şimdi arsız atlar koşturuyorum hayallerinde
Toynaklarında fırtınaların hırçın buğusu
Çılgın fikirler gibi her an tepelerinde
İstanbul…
Yedi cihanı ezen ayrılık kuruntusu
İstanbul…
Kör ümit aldanışları içinde perme perişan
İstanbul…
Söyle seni bulmak mıdır hezeyan? ...
Kayıt Tarihi : 23.4.2006 11:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

mesela Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.
bence ölçün ve tarzın brdaki gibi olsa daha iyi olmaz mı İLYAS
TÜM YORUMLAR (6)