-Bugün aranıza içmeden ve birkaç gündür verdiğim psikolojik savaşı yenmiş olarak katılıyorum.
-Sen mi? İçmeden...
-Evet, gerçekten.
-Oğlum şaka mı yapıyor lan bu?
-Yani, saçmalamayacaksın?
-Bizi susturmaya da çalışmayacaksın?
-Evet.
-Ne anlatmaya geldin öyleyse?
-Her şeyi, planlarımı.
-Ne planı?
-Vizyonum ülkeyi iyi bir yer haline getirmekti, yıllar önce, ne çabuk unuttunuz.
-Sen bu vizyona sahipken bizimle hiç konuşmazdın?
-Seni bunalımdan kim kurtardı?
-Ayık kafayla dolaşmayan şu tuvaletçi var ya altmış yaşında olan.
-Hee bize senden daha fazla hitap ederdi şuan.
-Ahahaha.
-Dinlemeyecek misiniz?
-Hayır.
-Ee şaka şaka, tamam gitme.
-Bugün yanıma gelip benimle siyaset konuşmaya çalıştı, hayır anlamıyorum adamı zaten dinlemek tam bir işkence, sürekli aynı şeyleri tekrarlıyor,
benim neslim ülkeyi kurtaracak diyorum, başka çaren mi var deyip duruyor. Ona ne olduğumu, kim olduğumu sanatımı ve neden orada olduğumu anlatırken
daha fazla yaşamam gerektiğini farkettim.
-Söylediğimiz gibi sen bu vizyona sahipken bize hiçbir şey anlatmadın.
-Dostlarım, artık her şey anlam kazandı, her şeyi kullanışlı bir hâle getirdim. Dün yazdığım intihar notumu bile.
-Her şeyi baştan anlat, merak ediyoruz.
-Aslında çok basit, şuanda bunları unutmadan buraya kadar yazmam ve cümlelerle dans etme çabam, hepsi acele ile ortaya atılmış gelecek fikirlerim.
Öncelikle en başından ne için yaşadığımı bana hatırlamamı sağlayarak beni zincirlerimden kurtaran ''dayı''ya çok şey borçluyum.
Siz sormadan her şeyi anlatmaya devam ediyorum, önce sana, şimdi de herkese (kafamdaki insan topluluğu, kaostan beslenmeyen bir ülkede lidermişim gibi beni sakince dinleyen ve alkışlayacak olan.)
sesleniyorum, ben orta gelirli bir ailenin ikinci oğluyum, kendimi hep önemli biri olarak görürdüm, her zaman kötülüğün ve haksızlığın varlığını sürdüreceğini
bilerek buna karşı gelecek olan önemli ve başarılı biri... Aslında konu çok uzadı, ama böyle olması gerekti, birilerinin okuması gerek.
İyi imkanlar zayıf insanlar doğurur, zayıf imkanlar güçlü insanlar doğurur. Zaten psikolojik ve maddi bir çatışma yaşamasam bu durumu düzeltmeye çalışmazdım ben.
-Senden büyük işler bekleniyor...
-Evet, her neyse, nerede kalmıştık?
-Ya yine kafamı dağıttınız, biraz susmayı öğrenin lan.
-Farkettiniz mi, bize bağırsa da asla şiddetle çıkıştığı bu cümlelerin sonunda ünlem yok.
-Okuyanlara saygısızlık edip onları kaçırmak istemem. Bu arada konu çok dağıldı.
-Devam et lütfen.
-Öncelikle sanatı ülkemi her daim çok daha iyi bir yer haline getirmek için bir silah olarak kullanma kararı aldım, bunu kısa yoldan başarabilmem için
toplumu iyi analiz edebilen, plazada yaşayan zengin ve zayıf yönü olmayan saf bir yetenek olmam gerekirdi. Ama bende bunların belki de hiçbiri yok.
Bu yazdıklarım kırk şiirlik kitabımın ortaya çıkış amacını size anlatma arzumun bel kemiği, o kırk şiirin arasında bir yerlerde, ama bu bir şiir değil.
Farkettiğiniz üzere beynim kendisiyle çatışıyor çünkü üzerine çok yükleniyorum. Beni buraya kadar dinlediyseniz artık size saygımın bir nişanesi olarak
planımı direkt olarak önünüze sermek isterim. Söylediğim gibi ülkemi her daim olduğundan daha iyi bir yer haline getirmek benim hayatımın amaçlarından biri,
bunu da ancak beğeninize sunduğum bu sanatı kullanarak medya karşısına çıkmamla gerçekleştirebilirim. Kütüphaneler açma hayalimi övgüler toplayarak gururla
gerçekleştirebilmek için kendim de kendimce başarılı bir yazar olmak ve ayrıca bu ülkemin evlatlarına iyi örnek olabilmem için. Bir gün mikrofon bana uzatıldığı
anda tüm sorunları haykıracağım, onlara oğluna okul pantolonu alamadığı için intihar eden babanın yoksulluğunu, çiftçinin mazot alamadığı için tarlasını süremediğini,
valilik binası önünde ''İşsizim, çocuklarım aç'' diyerek kendini yakan babanın çaresizliğini not aldığımı, sizin belki de unuttuğunuzu ama benim hiç unutmadığımı anlatacağım.
Sanata ve bilime hak ettiği değeri tekrar vermemiz gerektiği konusunu açacağım, istesinler istemesinler tüm insanımızın beyninde bir yer edecek. Tüm bunlar için
önce iyi bir izlenim ve eğitim gerek, iyi bir eğitim için güzel bir maddiyat gerek, bunun içinse önce kendi maddi bağımsızlığımı oluşturup kendimi kurtarmalıyım.
Şuanda sanayide oto boyacılık öğrenerek kendim için bir alt sıçrama noktası ve gelir kapısı oluşturdum ki bu planımın başarılı bir parçasıydı. Yalan yok, güzel kazanacağım.
Ama derdim bu değil. Daha sonra herkes gibi iyi bir üniversite hayalim var, orada akademik bir başarı edinmek, beni ben olduğum için seven birini bulup ona hayatımın güzel kısımlarını
adamak istiyorum, sevişmek, bir yuva kurmak. Yani aslında basit gibi görünen önemli şeyler, çok da aykırı bir insan olmadığımın bir kanıtı bunları arzuluyor olmam olabilir.
Eğitimimi tamamlamak demek söz hakkı sahibi olmam demek, yani konuşacağım bu ülke için, her dakika, her fırsatta daha iyi bir yer haline getirmek için gerçekleri konuşacağım.
Tertemiz nesiller için yollarını aydınlatan bir meşale yakacağım, tıpkı onun yaptığı gibi. Aslında fazla uzatmaya gerek yok yaşam amacım ve konu tamamıyla bunlardan ibaret,
ben buyum.
-Bunları nasıl yapacaksın, konuşmak neyi değiştirecek? Ya insanlar seni ciddiye almazlarsa?
-İnan bana bu plan elbette bir işe yarayacak.
-Sen öyle diyorsan.
-Bu monolog için mükemmel sonu daha bu sabah ortada ilk kelimesi bile yokken hazırladım aslında, aslında her şey konuyu şunu söyleyerek bitirebilmem içindi:
''Türk Milleti'nin küllerinden doğmak için bir kıvılcımdan fazlasına ihtiyacı yok, o kıvılcımı zamanı geldiğinde çıkarmak için eğitimle, sanatla, iş hayatıyla
dövülerek keskinleşiyoruz. Hepsi bu''
-Sizce her şeyi açıkça ifade edebilmiş miyimdir?
-Zeki insanlar kendini ifade edememekten her zaman korkarlar, çünkü akıllarında hep söyleyecek yeni bir şey vardır, hepsini bir yere kadar yapabilirsin.
Seni anlamak isteyen insanlar zaten anlayacaktır, korkma.
-Peki ben zeki miyim?
-Sen bir dahisin...
-Eh bizim gitme zamanımız geldi öyleyse,
-Yalnızım, bu sefer gitmenizi istemiyorum, ama öyle istiyorsanız...
-Biz hep seninleyiz, sadece vodkanı yudumladığında susuyoruz.
-Sağolun, bugün yine de pek içmek istemiyorum.
-Öyle olsun.
-Eğer vizyonun buysa artık seni daha fazla rahatsız ederek güzel beynini bize yormanı istemiyoruz, basit ama anlamlı şeyler yazmaya devam et, başarılı bir
yazar ol, hayallerini gerçekleştir. Kaderin bu ise biz artık yokuz, kaderini mühürlüyor musun?
-Evet.
Kayıt Tarihi : 2.3.2021 21:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!