Gözlerimde ki Heybe

kartpostalı yapılacak kadar güzel
ve sevgiliye gönderilecek kadar özel
bir güldün..

bir güldün!
ince ince yağasım geldi şehre,
ve sakla[n]dığım karanlıkları
a ğ a l ı y a s ı m geldi
gözümden düştün..
ben ağlamayı beceremem oysa, bilirsin beni..
şimdi n`olur açık etme
`hey bee! `mde biriktirdiklerimi..
yoksa gözlerimden paldır küldür
heybemdekiler şehre dökülür..

yani diyorum ki,
harbin kıyameti koptuğu zaman
ok sadağına saklanırsa
savaş suçlusudur;
at üstünde düşen her yaralı çeri
gülen bir şehir mutlusudur! ..
gözleri mut dolan asker ağlamamalıdır
gülümseyen ve ağaran her şehirse,
kanlı bitmiş harplerin muştusudur..

güneşi küstürülmüş şehirlerde
atımdan düşmeden
oksuz sadaksız savaştımda geldim..
görüyor[mu]sun
yaralıyım ve kan sızıyor çehremden..
yaralarım kurusun diye
gülüşüne yüzümü astığım! ..
'bütün ne`şem senindir' dersen
kurumaz ki yastığım! ..

[heeey bee! ..
ağarıyor muyum ne? ]