Gözlerim s ö z şimdi / söz kırılmaları...

gözlerim söz şimdi...

Gece parmaklarını vurdu
Yüzüm gerildi ‘sert sakallarım
Kızdım ‘kaşıdım tırnaklarımla
Sana anlatmalıydım ’anlatamadım
Kendime sakladım ‘açlığı da

Ezanları uyandırmak ‘sabahın erken vakti
Kuş seslerini kovalamak ‘kulaklardan
Kalkıp o saate ‘duşa alıp
Bastırmak ‘yarım kalan yanlarını
Soğutuyorum ‘kendimi senden
Anlıyor musun ‘suyun yaygarasından

Rahatım şimdi
Kör kuyuları ‘kapatmaktan
Yalnız değil ‘yastık var allah’tan
Yazlanıp ‘sarılıp erik ağacına
Kollarını tutuyorum ve omuzlarını
Mühür edip ‘basıyorum duruşuma
Çocuklar anlamıyor
Büyükler ‘pis pis bakıyorlar

-Kıskandık – kıskaçtık – çattık – açtık -

Günah işliyorum ‘yollara
Siyah üstüne beyazla ‘papatya sanma
Beyaz gül bıraktım ‘omzuna
İz diye düşündüm ‘kalsın orada

- Üleştik - Kül eştik - Taş dizdik - Biriktik - Devrildik

Kopmak serbest ‘yaz ıssızlığında
İz bırakmak ‘yanağına

-Kopardık – Uzaktık- Ağlardık – Bağlardık -

Salınan denizin ortasında
Ellerini dizlerine ‘bağladığını hatırla
Hatırla ‘uzak geçen balıkçıları
Kayalardan düşüp ‘ölen ağaçları
Kıpırda az kaldı ‘boğulmaya
Bana ‘bir nefes sakla
Söndürme ‘sigaranın ucunda

Yoldayım ‘boyuna sürüyorum ellerimi
Nerede sabah ‘orada akşam
Kim ‘kimin umurunda
Seviyorum papatya ‘hatırlatmalarını
Can kopmasın ‘zaman kopsun ortamızda

Ilık gölgesi yüzünün ‘gülümse
Kulağına fısıldayacağım ‘şeyleri düşünsene
Bir değil ‘iki değil ‘beş değil
Yarı ateş ‘gecelerce
Ondan sonra ‘gelsin
Lanet olsun ‘ölüme
Kızarım ‘zamanın su geçişine

Zeytin ağacı ‘her yanım
Yetmiyor ‘kendime zamanım
Meltem eserse ‘ancak uyanırım

Gözlerim söz şimdi
Dinle...

07 07 2005

Öyle yerde, öyle zamanda ve o biri varsa orada, el ayağa dolaşır
susar her yan dinlenir. Utanma değil bu, teslimiyeti anlamadır.
Konuşsun diye karşıdaki beklenir, çekinen her iki tarafsa gölgesi kalır
iç'te, farklı yönlere gidilir. Hatırası kalır gözlerde, konuşmadan çıkar sözlerde
Söylenir göze, gider gözün içinde bir yerlere, neresi herkes düşüne...