Sevda kanatlarında yağmur yüklü yük mü bulut?
Suçum neyse nedir; sevda varsa, hükmü unut!
Çöktü umut karanlığına, düşünceler hep mi somut?
Sus ve somurt! Çözüm bu mu?
Çözümsüzlük pasif komut!
Elinde olmayan tüm sebepleri ele alıp
İncelemek, ince eleyip sık dokumak gerek
Çünkü medet ummaktan yorgun düşen savaşçılar varken
Bu dünyada hayallere dalmak için erken!
Uyanıp gözlerini açmaya yokken mecalin
Buz gibi bir su çarpar ve buz tutar ümitlerin
Hayattan bir beklentin var ya da yok bilmem
Onun senden beklentisi var ki seni öldürmedi!
Kimini güldürmedi bir şaklaban edasıyla
Kimine maskot oldu hayat, bil ki parasıyla
Kaderin yarasıyla kederlerde kaybolan
Bir gençlik de yaşıyor bak, yetişkinin karasıyla!
Karardı dünya; Ay, tabak gibi zirvede parlıyorken
Yeryüzünde onca yıldız sönmekte
Kiminin derdi para, kiminin derdi huzur
Benim derdim iz bırakmak gittiğimde geride
Yenilen ordu, yeniden toparlanmak için biraz vakit ister
Ama nakit işler, piyasada
Bu yüzden dakik işler
Birazdan dalgalanır saçlarında tüm denizler
Kırıklarını kim temizler!
Sırıtmaları izler, gözü yaşlı adamlar
Ardından dua eder ondan geri kalanlar
Başka bir şey yapmaz aşka
Başka çare yoktu çünkü
Aşk masalda masumdur, gerçekte kurnaz.
Yüzüne vurmaz tüm gerçekleri sahteler
Sahtelerden arındıkça aydınlanır sahneler
Ayrılmadım sahneden, sadece kapandı perde
Açıldı göz şimdi bak benim sahnem her yer de
Gözlerim büyülendi, sözlerim büyü derdi
Her satırda büyüdüler gözlerim, yaş ilerledi
Yanaklardan, dudaklardan kağıtlara damladılar
Kalemden düşen hisleri, kağıtlardan anladılar
Kağıtlardan topladılar boynu büyük ümitleri
Kağıtları buruşturup fırlattılar!
Kuytularda sakladılar bütün masum hayalleri
Hayalleri bir oltayla okyanusa fırlattılar!
Kayıt Tarihi : 8.3.2019 04:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!