Yâr Yolu Bekleyen Mazlum

Yüreğindeki duygu seli denizler, deryalar kadar büyük
Uçsuz-bucaksız berrak gülüşü bahara, yaza
Sıcak bakışları güneşe, aya emsal
Gözlerindeki esrarengizlikte
Umut yeşerten
Her ah çekişinde
Avuçlarında şiirler uç veren
Yaşamın
Ağır yükü altında
Sırtı kamburlaşan
Mazlum
Şiirler yaz
İçinde güller
Bülbüller ağlamasın
Güvercinler uçur kanatlarında
Barış
Şafağı bekle ağzında
Aydınlık
Masmavi göğe
Elindeki ipte
Uçurtma salan, mutluluğa koşan çocuklar olsun
Hiçbir dizede gözyaşı, karanlık ve tükenen sevinç olmasın

Devrimci gülüşü! Zindanlarda sınırsız eyleme dönüşen
Özlemi, penceresiz koğuşlarda küf tutan
İçindeki yalnızlığı paramparça
Hüzün bağlayan
Gözleri
Yâr
Yol bekleyen
Karabasan gecelerde
İnlemeleri bitmeyen
Mazlum
Hapishaneleri çevreleyen
Her gece
Tel örgüleri döven
Martıları
Ebabil kuşları ürküten
Fırtına uğultusudur, bitmeyen
Dünya kavgayla dolsa da, bir gün güneş doğacak o ellerine

O sevgidir, bir yudumda olsa bile, her canlıyı ayakta tutan
O umuttur, mazlumları güçlü, yarınları güzel kılan
Ey mazlum
Bırak büyüsün
İsyanın
Bırak şahlasın
Gönül atın
Bırak yüreğin
Sevmeye devam etsin
Bırak
İçindeki seni
Karanlığa dirensin
Yüreğin
Korku nedir bilmesin
Bırak annelerin
Feryadı
Haini
Zalimi
Soysuzu ezip geçsin
Bir daha sok iki ellerini kor ateşe, başar tüm imkânsızlıkları