Gözlerinde karaya vurmuş bir gemi
Gözlerin boşluk…
Dalgalar sahile söyler
Altın bir yay gibi doğarken ay
Kaç ölü yatar
Gözlerindeki mezarlıkta
Aşılmaz sınırların
Issızlığında
Gözlerindeki mezar taşlarından
Dökülen kelimelerdir
Gönül dağarcığımdaki
Seslenişler
Can çekişen
Dirilere mi işarettir
O gözlerindeki
Dipsiz ufuk
Gözlerinde solduğum
Kulaklarında
Donduğum
Gündür ölüm…
Yorucu bir rüya, dünya
Tunç yürekli heykellerin konuştuğu
Karanlığın masalı
Boşluğun sesi
Küçük adımlarla ilerler saat
Zaman yutarken anı
Gözlerimden çözülüp kayar
Bir avuç yıldız artığı
Terk ettim yüreğimi
O adresi olmayan mektup
Hayalinle yüklü uzaklar
Sonsuzdan bir önceki durak
Karanlığa bir kibrit çaktım
Yokluğunda
Bütün gözler gözlerine
Aynı mesafedeymiş
Taşların uyanmasını bekleme
Rüzgâra ver sessizliğini
Yatağında saklı durmasın
Irmak
Çözülsün sözler
Silsin suyun kırışıklığını
Kendi uçurumuna aksın
Bırak çağlayan
Her sonbahar filizlenir
Tütün kokulu çiçekler
Solgun aşklar
Böyledir çatık kaşlı alınyazısı
Gözlerinde güneş
Gölge gibi yaşarsın
Sessiz sedasız
Bir bakış
Kendi alevindir
Kendini yakan
Toprak su rüzgâr
Küldür ardında kalan
Gözlere sözleri
Konuşmayı öğreten
Sükûttur
Bir bilsen
Sükûttur gönlümdeki
Söylenmemiş sözleri
Pür ahenkle
Düzene sokan
Bir yüreğin
Kanlı gölgesidir
Gözler
Ve sözler
Gönlün soyadı
Göz
İkinci adı
Söz
Göz izi değmemiş
Boş bir sayfa kadar
Yalnızdır
Söylenemeyen
Ertelenmişse kelimeler
Sonsuza akar
Söylenmemiş sözlerin gömüldüğü
Koca bir mezarlıktır ömür
Ve ölüm geldiğinde
Aynı hizaya çekilir
Söylenemeyen sözler
Ve konuşkan gözler…
Kayıt Tarihi : 28.5.2023 21:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!