Sen beni sadece gülerken gördün.
Sahte bir tebessümdü dudaklarımdaki.
Titremesin diye sesim hiç konuşmadım.
Kara gözlüklerimse hüzün yüklü gözlerimin gereği.
”Ne de mutlusun” diyordun kırgın sesinle.
”Hiç mi izi kalmadı bu aşkın sende,
Günlerdir Tv kanallarında yine bir kaynana Semra, Tülin-Caner aşkı ve Ahu Tuğba’nın sevgilisini görme dayatmasıyla karşı karşıyayız. Bunlar sabah şekerlerimiz. Akşamlarıda her gün ayrı bir kanalda Ajdar isimli Türk Sanatının medar-ı iftiharı şahsı izlemek zorundayız. Ne mutlu bize sorunlarını halletmiş, bütün problemlerinden arınmış bir toplumuz. Artık tek derdimiz Semra Hanımın kocaya kaçan kızı, Caner’in psikolojisinin ne kadar bozulduğunu görüp üzülmek, Ahu Tuğba’nın sevgilisi olduğunu söyleyen kişiyle mutluluklarına şahit olmak, Ajdar’ın engin bilgi deneyiminden ve her an üretebildiği emsalsiz sözlerinden faydalanmak.
Daha önce de meşhur filmimiz kurtlar vadisi ile silahı ve şiddeti alkışladık. Banu Alkan ve sevgilisinde kadına şiddete prim verdik ve Türk Kadınını Banu Alkan’ın kimliğinde kişileştirdik. O günden sonra da artan şiddet olayları karşısında aaa ne oluyor bize neden toplum bu kadar şiddete yöneldi diyerek büyük şaşkınlıklar yaşıyoruz. Ne oldu acaba bize bende merak ediyorum doğrusu.
Bu mudur Türk Halkı, bunları mı istiyor Türk Seyircisi yapmayın artık bizleri bu kadar aptal yerine koyduğunuza mı yanalım, yoksa bu toplumu yozlaştırma çabalarınızın meyve verdiğinemi.
Saçıma taktın çiçeklerden tacı,
“Sarı papatyam” koymuştun adımı,
Uğruma verirdin o güzel canı,
Sen beni zamansız terkettin.
Sarı papatyan seni çok özlüyor,
Kim daha cesurdu bu aşkta?
İlk kim kucak açtı bu sevdaya?
Sen mi söyledin sevdiğini,
Yoksa ben mi dile getirdim hissettikleri mi?
Kimin kollarıydı ilk sarılan
Ben mi önce tuttum ellerini
Ben bir kadınım,
Duygulu, hassas, sevecen
Yeri gelir çok incedir ruhum
Ağlarım bir çiçeğin boyun bükmesine
Çok kolay mutlu olurum çocuk sesiyle
Sevdim seni bir yaz akşamı,
Sıcak, kurak Ankara havasında.
Anlattın bana sonsuz aşkını,
Puslu bir Ankara sabahında.
Kızılay'da el ele dolaştık,
Bir kır çiçeği olsam tarlanda açan,
Üstüme basıp,ezerek geçip gider misin?
Bir dere olsam dağlarda akan,
Şırıltımı duymadan beni fark eder misin?
Gözyaşımla kavgam var.
Hiç dinlemiyor beni
Diyor ki! ......
“Şikayetçiyim yüreğinden
Çok harcadın,
Çok kullandın,
Sen kimsin ki, bana dudak bükersin,
Ey gafil hele bir düşün kendini,
Üstünlüğün nedir ki diğerlerinden,
Yaradan hepimizi çıplak göndermedi mi.
Bana da verdi sendeki tüm olanları,
Dünyada ki en zor şey seni sevmekse,
Ben daha zorunu yaptım.
Hem seni delice sevdim,
Hem de senden vazgeçtim.
Hayatta en güzel şey seni sevmekse,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!