Uzak iklimlerin tüllenen akşamlarında
Bir kuşun ötüşünde seker sesin
Rüzgâr kokunu getirir, hüzünlenirim
Bir çocukluk resmin düşer gönlüme
Öyle canlı, öyle zeki, bir o kadar da yaramaz
Cıvıl cıvıl gülümsersin; biraz eda, biraz naz…
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Kim demiş?
“ Gözden ırak, gönülden de ıraktır ” diye
Irayan her adımda
Fersah fersah kök salar sevdan, derinlerime...Naime Hanım,yürek sesiniz hiç bitmesin,sizi ve şiirinizi tüm içtenliğimle,yürekten kutluyorum.Güzel bir sevda şiiri okudum,teşekkür ederim,tam puan veriyorum.
Sevgili Naime hanımcım kalemine yakışan çok güzel bir şiir okuttu yine...
Kutluyorum içten, kaleminize, yüreğinize sevgimle.
Güzüme bahar, kışıma yaz getiren
Sımsıcak gülüşünle davet edersin
Kaybolurum, dehlizlerinde gezinirken
Susar sözler;
Konuşuruz yürekçe, gözce…
sımsıcak sevgi mısraları,
içinde büyük bir aşk barındıran.
yüreklerin ve gözlerin konuştuğu yerde başka ne olabilir.
yüreğinize sağlık sayın Özeren.
göz önünde büyütülen sevgi... çok güzeldi hocam, kaleminiz daim olsun.
yine harika bir çalışma...cani gönülden kutlarım Naime Hahım...iyi ki varsınız...sevgilerimle
Sevginin özlemin doruk yaptığı muhteşem bir şiirdi ellerine diline sağlık değerli Naime Özeren kardeşim haz alarak okudum sevgi ve saygılarımla kutlarım...
Çok çok güzeldi yüreğinize sağlık.Başarılarınızın Devamını dilerim...
Saygı ve Sevgilerimle
ZHE
***Bir tutam dalgalı saçın düşer alnına
Güneşten sararmıştır, ekin misali
Uzanırım okşamaya, vazgeçerim
Çünkü ben senin
Saçlarındaki gümüş telleri severim… *** ama ben o gümüş tellerin mızrapla buluştuğu yerdeyim. diye bir karşılık bulmuştur kesin.. o kadar akıcı o kadar duygu yüklü ki. izninizie fc de paylaşoyorum şairem..
Naime hanım yazan kaleme duygu dolu yüreğe ve size okuduğum yeni şiiriniz için sonsuz tşk ederim harikulade bir şiir beğeniyle okudumilhamınızın daim olması dileğimle selam ve saygılar
Derken bütün resimler kaybolur birden
Sadece gözlerin kalır:
en çok hatırlanan göz olsa gerek. harika bir şiirdi. tebriklerimle
Bu şiir ile ilgili 97 tane yorum bulunmakta