GÖZYAŞI KURUSUN DİYE
Hayalin dalına bir mendil astım,
Sildiğim gözyaşı kurusun diye.
Şöyle bir titredim, kendimi sarstım,
Yaradan aklımı korusun diye.
Gördüğümde düştüm aşkın közüne,
Yanınca ulaştım sırrın özüne.
Ayna niyetine baktım gözüne,
Gözyaşından daha durusun diye.
Gönül tutsak olmuş kirpikle kaşta.
Akıl kalır mı ki bu dertli başta.
Şükrettim Allah'a bilesin işte,
Sen benim yüzümün arısın diye.
Derdimi açamam bilesin ele.
Şikâyetim yoktur çeksem de çile.
Silip atamadım üşüsem bile,
Saçlarımın yağan karısın diye.
Gözlerin billûrdur, sinen de apak.
Goncayı kıskanmış yemyeşil yaprak.
Gül kokuyor senin yelinden toprak,
Güzeller güzeli birisin diye.
Gözlerim gülünce yüzün utanır,
Yıldızlar görünce Zühre'sin sanır.
Sevda meydanında her yiğit tanır
Bu garip âşığın yârisin diye.
Yaslasam sinene yanan başımı,
Beraberce yesek sevda aşını.
Kıyamam çekmeye bir tek taşını,
Gönül kalesinin surusun diye .
Paylaştım yükünü yarı yarıya,
İbret ile baktım petek arıya.
Az mı yalvardım ki yüce Tanrı'ya,
Gönlümü ardından sürüsün diye.
Yanıp yakılmışım sevda korunda.
Bugün gelmesen de umut yarında.
Sevinirim ey yâr Hak huzurunda
Gelecek en güzel sorusun diye .
Dilim türkü söyler kalemim sazdır.
Yaşım güz mevsimi gönlümse yazdır.
Ne kadar hamdetsem Allah'a azdır,
Gönlümün sultanı perisin diye .
Mevlüt Eşgünoğlu
Kayıt Tarihi : 29.7.2024 14:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!