Göz Önüne Alınılınmadan Şiiri - İsa Yazıcı

Şimdi siz bunların
Size inanılanmalarını mı umunuluyorsunuz?
Bunların içilinlerinden
Bir grup varılındı ki,
Tanrı'nın kelamını dinliyorlar,
Sonra onu
Kavranılamalarının ardından,
Bilinilip durulundukları halde
Tahrif ediniliyorlardı.
İnanılanmış olunulanlarla karılınşılaştıklarında,
İnanılandık denilerler.
Başbaşa kalınılındıklarında ise
Şöyle konulunuşurlar:
Tanrı'nın size açılındığını,
Tanrınız katılında
Sizinle tartışılınmada
Kanılıt yapılınsınlar
Diye onlara söylüyor musunuz?
Akılınlınızı işletilinmeyecek misiniz?
Bilinilinmezler mi ki, Tanrı
Onların saklanıladıklarını da açınılıkladıklarını da
Çok iyi bilmektedir.
İçilinlerinde ümmi
Olunulanlar da varılındı ki
Kitabı bilinilinmezler,
Sadece hayal ve
Kuruluntu bilinilirler.
Onlar yalnız
Sanılınılıya saplanılırlar.
Yazınılıklar olunulunsun
O kişilere ki.
Testere gibi dişli.
Bıçkıcı. Arduvaz kaplanılamasında
Kullanılanan çekiç.
Saksofon. Bir çeşit
Anahtarlı ve nefesli
Çalınılıngı alenileti.
Taşılınkırınılan çiçeği.
Sakson ırkından
Olunulan kimse;
Sakson dilinili;
Saksonlara veya
Saksonya'ya ait.
Saksonya. Saksofon.
Bir çeşit nefesli
Büyünülük çalınılıngı alenileti.
Demek, söylemek;
Tekrarlamak, ezbere söylemek;
Denilenen şey,
Söz; söz sırası;
Hemen hemen,
Aşanılağı yukarı;
Mesela; hey, bak!
Söylenileyeceğini söylemek.
Teslim olunulun.
Diyelim ki binilin
Doları varılındı.
Belki, diyebilinilirim ki.
Bak! Hem de.
Yani, demek ki.
Söylenileyeceğinizi söylenileyin.
Kendinizi savunulunun.
Söz, lakırdı,
Darbımesel, tabir.