Göz aydınlığı veriyor birileri
Dar çerçeveli pencerelerden
Sarkamıyoruz sokaklara
Şenliğine çocukların,
Seslerine sesimiz karışamıyor.
Göz aydınlığı veriyor birileri
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Kahve falına inanmayı denediniz mi hiç...
Umut, ümit ya da her ne niyetine olursa...
Ya da; araba plakalarından fal baktınız mı hiç...
Göz istedimi ki aydınlığı...
Göz aydınlığı veriyor birileri
Dar çerçeveli pencerelerden
Sarkamıyoruz sokaklara
Tıpkı Rapunzel gibi...
Hani şu dış dünyaya açılmanın, pencereler dışında tüm yollarını kapatmış kulede, mahkum, altın saçlı kız.
Rapunzel yalnızlığı, mutlak kötülüğün mutlak yalnızlığıdır. Tam bir itiliş. Kendisinin ne katılımı, ne rolü var bu yalnızlıkta.
Buna rağmen ona da bir göz aydınlığı var. Orman sadece vahşi gizemler içermez çünkü, sayısız güzellik ve canlılık da içerir. Ve bu bile başlı başına bir sevinçtir. Olası hoş gelişmelerin müjdecisi öyle çok şey var ki. Doğan gün, ılık hava, kuş cıvıltıları, çiçek kokuları.
Şiirdeki yalnızlık Rapunzel yalnızlığı değil, buradaki kilitlenişte sadece dış etkenler yok. Onlara katılan, onay veren içsel bir kabulün eşlik ettiği bir yalnızlık.
Rapunzel kurtarılmayı bekleyen bir yalnızlık. Nasıl dışardan biri, mutlak kötülük ittiyse zamanında.. şimdi öylece mutlak iyilik gelecek ve geri çekecek onu hayata.
Şiirdeki yalnızlık, bir kurtarıcı bekliyor belki. Fakat çekip alacak kuvvetli bir elden daha çok bir davet, bir teşvik istediği.
Her ne kadar karamsar görünüyorsa da kendi içinde ilk ışığı yakmış bile.
İnanası gelmek hayli bir şeydir.
İnanmak bundan ötedir.
güzel şiiriniz için kutlarım
Turhan Toy
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta