şimdi çığlıklar arasında kalmış yüksek bir sesin soluğundayım,
göğün derinlerinde yankılanan
dalı kırılan bir ağacın düşüşü gibi
düşüyorum
rüzgâr fısıldısıyla üşüten sırları olan " ben "
toprağın özlem dolu memleket kokusunda
içime çektiğim hayatları
soluyorum
hüzün, sevinç " su misali " akıyor gözlerime
dilimin ucunda eriyen kelimeler
geçmişin izinde sakladığım hikayeler
gözümün önünde canlanıyor.
selamlaşıyorum hayatla
dar sokaklarda yönünü kaybetmiş ruhumun
izini takip ediyorum
eşiğinde
kendi çığlıklarıma çakıyor şimşekler
ölüyorum...
düşlerimi savuruyor kırılgan anılar
kırmızı " gün " batımı yüreğimde yankılanıyor,
yollarım örtbas, belirsiz, sessiz
gözlerimde birikir yağmurlar
görüyorum...
ölümle anlam bulmuş bir hikayede
yıldızsız geceyi yudumluyor veda saatim
" görüşmeyelim "
Kayıt Tarihi : 7.3.2025 21:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!