GÖRÜŞEMİYORUZ GÖZGÖZE
-Güler Zere’ye 2. mektup
Sevgili Güler Zere
Her sabah geliyorum ilk güneşle
Şardağının eteğindeki
köhne mahpushaneye,
Önümde kara beton duvar
Ortasında demir kara kapılar
Kapıda kara namlular
Ve eli tetikte robot gibi çalışan
kara suratlı birileri var.
Açılmıyor kapı
ışımıyor zindan,
Görüşemiyoruz gözgöze
güzelliklerin güneşi sevgili kardeşim,
İçeri zindan / dışarı zindan
Gözlerime kan sıçrıyor kara namlulardan!
Sevgili Güler Zere
Her sabah geliyorum ilk güneşle
Çukurovada bir hastahaneye,
Ve hastahane
içinde
bir mahpushane,
“Demir kapı, kör pencere”
kara duvar
karanlık robotlar
ve kara namlular,
Görüşemiyoruz gözgöze
Kara kurşun gibi iniyor
karanlığın zulmü yüreğimize…
Sevgili Güler Zere
Kardeş toprakların susuz bağrında
yeşerip boyatmış yediveren gonca,
Yüreğimin yarısı çukurovada kanıyor
yarısı Pasifik kıyılarında,
Sen ki,
bu kara güne
baş eğmeyişin örneğisin,
Sen ki,
halkların mutlu geleceğini döşeyen
öldürülemeyen yüreklerden birisin.
Görüşemiyoruz gözgöze
Ve kuçaklaşamıyoruz kardeşçesine,
Ama kim engelleyebilir
özgürlük uğruna yanarak
meşale gibi güneşe düşenlerin
sonsuza dek yaşamasını halkların gönlünde…
Mehmet Sarı
30 / 8 / 2009
Melbourne
Kayıt Tarihi : 1.9.2009 02:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
özgürlük uğruna yanarak
meşale gibi güneşe düşenlerin
sonsuza dek yaşamasını halkların gönlünde…
Güzel bir final,saygı ile...
TÜM YORUMLAR (3)