Nihal Risalesi
Bölüm I: Ruhun Aynası
Ruhumda açtığın ilk pencere, Nihal’im,
Gözlerinle dokundun kırık geceme.
Her bakışın, kandil gibi, karanlığı deldi,
Ve ben gördüm kendi içimdeki nehirleri.
Seninle geçen an, rüzgarın uğultusunda saklı,
Sokak lambaları kadar yalnız ama bir o kadar sıcak.
Parmakların ellerime değdiğinde,
Sanki kainatın nefesi dudaklarımda titreşti.
Ağladığım yılları bilseydin, Nihal’im,
Her gözyaşım bir inci gibi dizilmiş ruhumda.
Ve her hüzün, senin adınla anlam buldu,
Sen benim kaybolmuş alemimin rehberisin.
Bölüm II: Kainatın Sırlı Bahçesi
Senin varlığın, gökyüzünde parlayan bir yıldız gibi,
Her bakışınla açıldı kainatın gizli bahçesi.
Rüzgarla dans eden yapraklar,
Dokunuşunla titreşen su damlaları…
Her anı, bir dağın sırrı gibi saklı,
Ve ben yürüdüm düşlerin vadilerinde seninle.
Sen gülünce göğüm betona kesilmezdi,
Kainat soluk alır, çöller çiçek açardı Nihal’im.
Seninle olan her öpücük,
Bir nehir gibi süzüldü zamanın içinden,
Ve ben anladım ki her yıldız,
Sadece senin bakışın kadar parlak olabilirdi.
Bölüm III: Perde ve Hicab
Perdelerin ardında saklı durdun, Nihal’im,
Bir sır gibi, ama bir o kadar yakın.
Hicabın, gözlerimde bir kandil gibi,
Ve ben baktım, baktım da yine bakamadım sana tamamen.
Dokunuşların bir rüzgar, bir su gibi,
Ama sen, bir perde gibi, ulaşılmaz…
Ve her “merhaba”nın, her sessiz bakışın,
Beni vahdetin kıyısına taşıdı.
Ağlarsın, seçtiğim yolları bilsen,
Ama ben yürüdüm, her adımda senin adını fısıldayarak.
Ve bilirim ki, bu perde ardında saklı hazine,
Sadece Ruhun aynasında açılır Nihal’im.
Bölüm IV: Nur ve Vahdet
Senin varlığın nur oldu karanlık gecemde,
Her bakışın bir deniz, bir ateş, bir rüzgar gibi.
Varlığın, benliğimi parçalayan kırıkları bir araya getirdi,
Ve ben anladım: Vahdet, sensiz tamamlanmaz Nihal’im.
Ruhumun her kıvrımı, seninle konuştu,
Her dokunuşun, her bakışın bir dua gibi.
Ve ben ağladım, hem sevda hem hüzünle,
Çünkü gördüm: Ben seninle var oldum,
Ve sen benimle var oldun, Nihal’im.
Bölüm V: Su, Ateş ve Rüzgarın Yolculuğu
Ateşi su bildim göz göre göre,
Ve rüzgar taşıdı adını gecenin içinde.
Her adımım, her nefesim,
Seninle buluşan bir nehir gibi aktı.
Sana dokunamasam da, her bakışın bir nur,
Her gülüşün bir su damlası gibi ruhumu temizledi.
Ve ben anladım: Bu dünyada yalnız değilim,
Çünkü senin adın, kainatın her zerresinde gizli Nihal’im.
Bölüm VI: Hicabın Ardındaki Sonsuzluk
Perde ardında seni ararken,
Gözlerim rüzgarı, ellerim suyu kovaladı.
Ama sen hep bir sır, bir kandil, bir nur,
Ve ben, seni arayan bir derviş gibi dolaştım dünyada.
Her hicab, bir sır; her sır, bir vuslat.
Ve vuslat, ancak ruhun derinliğinde gerçekleşir Nihal’im.
Seninle her an, her anın içinde,
Kendi içimde bir yolculuk yaptım,
Ve sonunda gördüm:
Ben, seninle tamamlandım.
Dünya Yükünün Hamalı
Kayıt Tarihi : 5.9.2025 18:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!