Görünmez Şiiri - Naki Aydoğan

Virüs niçin görünmez? Çünkü gelecek görünmez.
Peki, geçmiş görünür mü?
Gördüğümüz cisimler ve canlı varlıklar hep geçmişin bütünsel bir görüntüsüdür.
An bir nicelik çarpışmasıdır ki zamanla nitelik nicelik kazanır.
Geçmiş yanar, kaynar ve de çürür gelecek tüter, buharlaşır ve türer.
İşte yeni bir virüs türedi. Gelecek zamansal vurdu.
Virüs üredikçe geçmiş geçilecek ve gelecek bir kazanılacaktır.
Bağışıklık kazanılacaktır.
Her bilgi yarı bağışıklıktır.
Uygun bir bilgiyle ideal bir fikir edinip bir düşüncede eyleme geçmek
Virüs gibi.
Belki yeni bir bilgi kazanıldı henüz kavrayamadığımız için
Psikolojimizi etkileyerek mevcut düşünsel eylemlerimizi sekteye vurdu.
Demem o ki düşünsel yetimizi yüksek tutarak psikolojimize güç temin edebiliriz.
Ve direnç sağlayabiliriz.
Toprağa tohum canıma virüs ekilir, siyanür öldürür.
Toprağı yanlış ve gereğinden fazla ilaçlamayla toprağın canlılığını yok etmiş oluyoruz.
Doğanın kendi kendini temizleme canlılığını sekteye vurarak doğada yaşayan bir canlı olarak da biz insanlarında bağışıklığı sekteye uğramış oluyor.
Nice gereksiz ilaç kullanmamızda toprağın tahrip olmamız gibi canlı bütünlüğümüz vücudumuzu tahrip etmiş oldu.
Niçin?
Çünkü bedensel gelişmemizle beyinsel gelişmemizi bir ornatılamadığımız için ve de eğitimsel kurnazlıklarımızdan ötürü bu durumlara geldik.
Götümüzle başımızla oynayıp güldük geçtik.
Eleştiriyi iş modeli tuttuk ve bugünlere geldik.
Nasıl teknolojimizle geleceği öngörmeye çalışıyorsak
Canlı varlık olarak da geleceği kavramamıza yöneliktir, geçmişimizle geleceğimizi kopyalamaya yöneliktir.
Doğurmaya yöneliktir.
Ve teknolojimizle geçmişimizi geleceğimize bütünsel kopyalamanın yaratıcılığı içerisindeyiz.
Uzaya çıkmanın peşindeyiz.
Dinde aynı bir nevi bilimde aynı, her buluş ve ifadenin ifade edilmesi dogmatikledir. Din geçmiş ve geleceği bir tasavvur ettiği için değişmez ve tabi olduğu insanın aynen kopyalar.
Ama insan düşüncesine ne kadar kapansa yaratılışı sonlu değildir.
Bir canlı varlıktır.
Uzayda oluşup dünyaya doğmuştur ve dünyada yetişkinliğe erip doğuracaktır yine.
Ve her yeni nesli canlı farklılığında olacaktır.
Ve de yeni ifadelere ihtiyaç duyarak ifadesinin değişimi bilimine varacaktır.
Bir paranın iki yüzü gibi tura kısmı bilense yazı kısmı bilinendir.
Burada paranın gerçeklik olmasıdır.
Dinin ve bilimin önemi parayı gerçek kılmalarıdır.
Yani bilgiyi somut ele almalarıdır.
Eski kutsanır yeni ifade edilir.
Din dünse bilim bugündür, dün bilimdi bugün din, bugün dinse yarın bilimdir.
Bu yüzden dini ifadeler dua bilimsel ifadeler varsayım teoridir.
Bugün insansak yarın robotuz ya da tersi bugün insansak yarın hayvan olmamız içten değildir.
Önce insan yaratıldı sonra insanlığını yerine getiremeyen hayvan yaratıldı.
Yoksa virüs bizi niye etkilesin.
Gelişme bağışıklığın kalmadıysa ölürsün, insanlar ölür.
Hayvan ölür.
Canlı var oluş devam ediyor en son bir canlı ölmeyecek ve dönüşecektir.
Biz kimiz?
Hangi hayvandan insan dönüştük, sonuçta bakteri virüste hayvanda türeye biliyor.
Çoğu zaman kedi köpek gibiyiz.
Karakter bağışıklığımız var, kedilerle ve köpeklerle.
Nice hayvanlarla karakter bağışıklığı edinmediğimiz hayvan vardır.
Hayvan nesli azaldı mı?
Virüsler teknolojimize de bulaşır.
Bu bir denge meselesidir.
Sen bir kısım muhalefeti yok sayarsan kendi içinde virüs doğurmuş olursun.
Kimi hizipçi kimi kindar.
Görünmez gelecek görünen bütünselliğimizi bugün altüst eder.