Livaneli’den bir şarkı aralıyor özlemin kapısını
yüreğimin alevlenen ormanına düşüyor yokluğun
dağların beslediği bir mahpus ayrılığı bizimkisi
sekiz yıl sonra özgürlük: günü yazılı, saati belli...
Ayrılığı taşıyan kamyonlara bırakıyorum geçmişimi
sana yaklaşan her nesne bir şeyler alıp gidiyor benden
Beni hor görme kardeşim
Sen altınsın ben tunç muyum?
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün ben saç mıyım?
Ne var ise sende bende
Devamını Oku
Sen altınsın ben tunç muyum?
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün ben saç mıyım?
Ne var ise sende bende