Kuru dala can veripte yeşerten
Dört bir yanı bahçe bostan etmemiş
Dağı,taşı ardı sıra yürüten
Zalimin zülmüne niye yol vermiş
Vucudunda zehri bala dönderen
Niye bunca cevru, cefayı çekmiş
Himmet edip gelecekten dem vuran
Önündeki hakikatı görmemiş
Bir lokmayla binlerce can doyuran
Kendi tebasına arpa yedirmiş
Elindeyken bunca hikmet mücizat
İkrar verip bend olana ne vermiş
Aslı nudan destı derman olanlar
Niye kendi yarasını sarmamış
Ateşlere girip diri duranlar
Bir neşterin vuruşunda can vermiş
Aklı sıra halka himmet sunanlar
Kendi kuzusunuı kurda kaptırmış
Ömür boyu erkanını sürenler
Son deminde yakasını kaptırmış
Varma yezidin yanına diyenler
Yezid ile yoldaş olmuş can olmuş
Şirki bulaşır tenine diyenler
Bir vucutta, bir bedende birleşmiş
Mücizeyi, mücizatı gösteren
Niye kendi varlığını gizlemiş
Payın almış katliyamdan, sürgünden
Dert elinden inim, inim inlemiş
İnsanlığa gönül veren erenler
Hakikatı kelamında gizlemiş
Can Baba bu sırra vakıf olanlar
Yetmiş iki millet dahi bir demiş.
Ozan Doğan Can Baba
Ahkaf 5.Allahı bırakıpta kıyamet gününe kadar kendisine
cevap vermiyecek birilerine yalvarandan daha sapık
kim vardır.O yalvardıkları onların bu yakarışlarından
habersizdir.
Ahkaf 6.İnsanlar haşredilmek üzere toplandıklarında o
taptıkları onlara düşman olurlar. Onların bu ibadetlerini
de inkar ederler.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta