Dudakların papaz karası
yüzün ruhumun manzarası
gözlerin bir ağustos böceği sanki
Günlerden bir gün, dünyalardan birinde, insanların birbirini sevmediği , insanların birbirine güvenemediği bir gezegende ruhunu öfkesiyle besleyen bir adam yaşarmış . Bir deri bir kemikmiş vücudu . Kalbi , Kâbilden beter atarmış . Ceplerinde maskeler taşırmış hiç durmadan ve her gün bir tanesini yüzüne takarmış . Bazen birden fazla maske taktığı günlerde olurmuş . Bazen , bazenin fazlası zararmış ..
Bu adam , ağlarken gülermiş bazı zamanlar . . Lakin hiç fazla gülmekten ağlamamış .Her ne kadar bir işe yaramadığını düşünsede elinde bir şans parası taşır, onu hiç yanından ayırmazmış . Günlerden bir gün hiç beklemediği bir şekilde , dört bir tarafı gri ile çevrili olan bir şehirde ,elinde yine o şans parasıyla gezerken bir kadınla tanışmış . Kadın , parmak uçlarında yürüyor , handesiyle şiirler saçıyormuş etrafa . Adam , titreyen elleriyle ona şiirler yazıyor , bu güzelliğin karşısında maskesizmiş adeta . Kadın hiç anlatmıyormuş kendini . Adam ise onun o ürkek bakan gözlerini yüzyıllardır tanıyormuş galiba ..
O adam bendim ağustos güzeli .
Söylesene müzeyyen
Gülüşün kaç gece eder
Bu gece kadehlerce şiir içsem
Görür müyüm seni yeniden
Bilemem müzeyyen
Gelirdim her gece
aynı sokak , aynı köşe
aynı pencerenin altına
Gel , bu gece hiç bilmedigimiz bir şehre gidelim seninle
dünyanın gürültüsünden uzakta
dolaşalım el ele
Mazın bir akşamüstü
balkonumda ağustos gülleri
ben bir 70 lik şiir devirmişim sanki
Korktuğum tüm yüksekliklerin
Yansımasıdır gözlerin
Düşmekten korkarken
Gülüşüne şiirler yazdım gülüm
Mürekkepsiz kaldı kalemler
Seni düşünürken uyudum bugün
Kuşlar gökyüzünün rengini bilmeden uçarlar
Haksızlık değil mi ?
Yalnızca içlerinden bir tanesi bilir maviyi
ve seyredebilir onun o eşsiz güzelliğini
Şimdi hatırladın mı güzelim
İki ağustos iki bin yirmi bir
Günlerden pazartesi
Ben bir garip Görkemim
Şiirlerim kalbimin parmak izleri
Ey aşk sokağı sakinleri !
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!