Genç bir ölü içeri girer.
Konuşanlar susar, susanlar da boyun eğer.
İçeride sessizlik..
Veee oyun başladı,
Biraz daha ışık lütfen,içime doğru,
Belki birileri görür, bir ihtimal.
İçi kötü olana anlatamazsın kendini
Ancak kendi gibi sanır herkesi
Bir derdi var hep derinden
Derinden ve derinden
İçi şüpheyle dolu olanın
Cesareti yoktur sevmeye
En iyi resim, hiç çizilmemiş olan
En iyi şiir, daha önce yazılmadı
En iyi yol, daha önce gidilmeyen
Duymadım ama
En iyi şarkıyı yapmadilar daha
En iyisi doymayan, nefisten sana sığınırım
Merhaba dedim seni anladım dedi
Öyleyse teslim oluyorum, Pes! doğrusu
Ses bombası düştü yüreğime. Kısık değil ama eskisi kadar da hırıltılı değil ses. Ses tellerin zedelenmiş diyor hasta bakıcı adam. ikna oluyor saf yüreğin. Dört bin ayet okunuyor ardına. Dört yüz kere sure hatim ediliyor, kırk dört kez de salavat getiriyor tanıkların. Cenazenin ortasına dikiliyor senin gibi saçları olan adam. O adamın gösterisi bitene kadar insanlar gülüyor, sonra kavuğu bir başka adama teslim ediyor. İmam diyorlar buralarda adına. O tüm görevi ciddiyetle yapınca gülenler utanıyor gibi ama hepsi değil gözümle gördüm hepsi değil. Bir şeyler okuyan beyefendi vakfediyor toprağa. Bir testi su ile mersinleri ekiyorlar cennet bahçelerine. İnanç tabi, insan inanınca şeytana bile kanıyor. Bunu daha önce de konuştuk , korkarım korkardı ölümden. İnsan korkunca o kadar gülünç olur mu? Bir hikayesi var artık şimşeğin. Çaktığında yorganın altında seni anlatacağım, haberin olsun arkandan konuşmayı bırakmadım.
Orada mısın, duydum dedi
Hiç bir şey yoktur ki insanı bu kadar aciz kılan
Dünyalık yaşayana dünya ziyan
Kibirden kabarmış gözlere
Etmiyorum hakkımı helal
Günahı diz boyunu aşmış nice hal
Gördüm sustum bildim
Denizin en dibinde yüzmeyi unuttum
Çaresiz çırpınışlarımı hatırlamazsın
Sağanak bir yağışta şemsiyeni
Bende bırakmıştın, bunu ben de hatırlamıyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!