Görgü Tanığı Şiiri - Habibe Merih Atalay

Habibe Merih Atalay
496

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Görgü Tanığı

Etkin ve yetkin bir takım ağızlar olmalıydı
Konuşan fısıldayan onu buna anlatan
Gösteren bunu şuna işaret eden
Hikâyeleştiren ağızlar

Olay buradan başlıyor…

Biri birine bir şey söyler
Başlar o an dizili domino taşlarının devrilişi
Temas dalgaları seri olarak izler birbirini
Hedefe ulaşan bir ilk dalgadır hep başlatır eylemi

İşte bir elin marifeti:
Uzanıp yerden aldığı bir taşı
Göle fırlatan bir kişiye ait o el:

“El yerden bir taş aldı ve fırlattı
Cup! diye düştü taş suya
Su dalgalandı halkalandı
El çekip gitti-ğinde bile son birkaç halka kaldı
Sonra duruldu göl”

Bu olay örgüsüne süreklilik kazandıracak şey
Bir görgü tanığıydı yalnızca
Oradan tesadüfen geçmekte olan

Haydi tesadüfen geçiyormuş gibi yap!
Bunun öncesinde kendince zira
Canın pek sıkılıyordu

Git fısılda işte birinin kulağına gördüklerini
Biraz fark katarak kendince hikâyeye can katacak
Daha bir gizemli çarpıcı kılarak
Vay vay! Sahi mi? dedirten

Öyle böyle sayende tüm şehri kuşatır bir elin eylemi
Efsane olur yayılır göle atılan taş

İşte bir görgü tanığı gibi fısıldayan bir ağızdı gerekli olan
Ketum olmayan
Yaratıcı bir zihne sahip bir görgü tanığı
Ve işte böyle anlatmaya bayılan

Habibe Merih Atalay
Kayıt Tarihi : 4.9.2009 20:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Habibe Merih Atalay