(6) Görev Artık Yaşamak.

Şahin Caner Aktaş
7

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

(6) Görev Artık Yaşamak.

Zifir, kahır ağır geceler. Sensiz sessiz kimsesiz.
Namlunun ateşi tek aydınlığı. Gümbürtüsü tek sesi.
Terkedilmiş mekanların mistik çehrelerinde bekler oldum seni.
Öylesine çaresiz, öylesine yitik, öylesine dertli.
30 yaşındayım, yüz yıl yaşlandım.
Bir yabancının gözlerinde seni aramaktan yoruldum artık,
Hiç tanımadığım bir seste hatırlamaktan.
Neredesin?
Gitmektesin. Sen hep girmektesin. Yüz yıldır, durmadan yılmadan yorulmadan.

Kendimlerle konuştum kapkara gecelerce.
Bir kartonun üzerinde uyudum ölmeyecek kadar.
Ve sevdim seni, çok sevdim. Çocukken sevdiğim kurusıkı tabancam kadar.
Şiirlerce sevdim kitaplarca.
Tarihlerce sevdim savaşlarca.
Şairlerce sevdim yazarlarca.
Utanmadan, ar etmeden, çekinmeden sevdim.
işte öyle sevdim, bence, ben gibi.
Peki ya sen? Sen neredesin?
Gitmektesin. Zaten hep gitmektesin.
Bense yalnız bu ayazda.

Dolunay da yalnız benim gibi.
Gecenin karanlığında semada yükseliyor.
Alamıyorum gözlerimi.
Ne zaman dolunay olsa ölmeyecek kadar olan o bedbaht uykum da kaçıyor.
Efsunlanmış bir kuş gibi kalakalıyorum dolunayın karşısında.
Gün doğana kadar bir ok gibi dikiyorum gözlerimi.
Bazı sabahlar hâlâ orada oluyor. Şafak söküyor ama yine de gitmiyor.
Ve bazen bir dize çınlıyor kulağımda, Ali Kınık tonunda...
"Çehren gibi baktım aya"...
Birden İzmir'e kayıyor zaman, poligona...
Ve son buluyor satırlar, aklımda kalbimde ruhumda tek bir tını tek bir nota tek bir rota...
Almıla Almıla.

Ne güzeldi ay o zaman.
Ben yüzyıl gençken yani.
Bir sanaydı şiirlerim. Bir senindi kalemim...
Hatta şu soğuk tenim.
Artık hiç ısınmıyor.
Ve istemiyorum artık ısınmak.
Aya gitmek istiyorum.
Her gece o çağırıyor.

İzlemek yetmiyor çehresini. Dokunmak istiyorum.
Dünyada aldığım her nefes ciğerlerime batmıyor mu zaten?
Yakmıyor mu damarlarımı?
Her nefeste sil baştan ölmüyor muyum?
Yaktığın gecelerde donmuyor muyum?
Aya gitmek istiyorum. Atmosfere ihtiyacım yok.
Aya gitmek istiyorum suya ihtiyacım yok.
Sönmüyor yüreğimin ateşi.
Bildiğin yangınlardan değil bu.
Su, söndürmüyor.
Oksijen istemiyor.
Sadece yanıyor.
İçin için yanıyor.
Biliyorum milyarlarca yıl sürecek. sönmeyecek. Allah kahretsin.
Hiç başlamalıydı bu nükleer tepkime. Kahrolsun bu füzyon. Bu enerji bu ateş.
Yanıyorum hiç sönmeden.
Buz gibi tenimin içinde alev alev yanıyorum.
Hiç durmadan yanıyorum soğumadan.
Yanarken donuyorum ben her gün ölüyorum.
Gerçekten çok üşüyorum.
Ama ölemiyorum.
Mistik bir masal mı bu?
Bir cadının laneti mi? İblis kehaneti mi? Büyü mü yaptı bir Kara şaman?
Ölüm kısır döngüsü mü? Ölümsüzlük örgüsü mü? Canım yanıyor canım. Canım çok yanıyor.

Sana göre bu adam çıkıp şiir okuyor.
Hayır.
Sadece tükeniyor. Yazdığı her satırda ruhundan tüketiyor. Her şiirin sonunda nöbetler geçiyor. Kaldırmıyor vücudu ve gücü yetmiyor.

İşte bu yüzden kadın bu yüzden yazıyorum.
Haydi gelde tahmin et yaşam mı istiyorum?
Bak olmadı şimdi. Gel de tahmin et dedim.
Gel de tahmin et...
Gelemezsin. Gitmektesin. Zira hep gitmektesin.

Yaşam dediyma yaşam, yaşamak...
Kim istemez yaşamak? Çok güç ister yaşamak.
İşte tam da şu anda. Atsız diyor kömende: Bir görevdir yaşamak.

Kafamdaki silahı atsız aldı elimden
Ve o kadar çok ki edindiğim vazifem.
İzin yok hantallığa, yada küçük kaçamak
Görevliyim görevli, görev artık yaşamak.

Şahin Caner Aktaş
Kayıt Tarihi : 24.3.2024 23:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!