Görev
aaa!..yol yapma işi başkasına devredilmiş; duydunuz mu!?ben duydum, he valla!..bu işi devralan kişi nasıl bir yol yapar, nasıl yapar bilemem!..asfalt mı yapar, yoksa makadam yol mu, bunu da bilemem!..yol yapımında kullanacağı kumu, çakılı, asfaltı nereden bulur; bunu da bilemem!..yol yapmak için var mıdır parası, pulu, elinde haritası!..yap-işlet-devret sistemine mi dayandırır, yoksa kamu hizmetine açık olarak mı yapar; bunu da bilemem!.ha bir de var mıdır, yol yapımında kullanacağı aracı gereci; faizli para yatağı!.hiç bir bilgim yok bunlara dair; billahi!.
bildiğim şeyler var ama; yapılacak yolun inişli yokuşlu, virajlı olacağı ile otoyol olmayacağı!.çünkü; arada dağlar, dereler, dar geçitler, sınırlar var!.sınır dedim de; hadi sınır noktasına kadar yolu yaptı diyelim; izin olacak mı sınırı geçip yola devam etmesi için!.bence verilmez!.verilmesin hem de!.yollar da bilmelidir uzayıp gitmenin bir sınırı olduğunu!..durması gerektiği yerde durmasını, gitmesi gerektiği yerde gitmesini!..giden yolları istemek hakkımdır diye de düşünüyorum açıkçası!.duran yollardan, eğri yollardan, çıkmaz yollardan, inişli çıkışlı, dar yollardan uzak durmak gerekir bence!.
yol dedim de; teeee öğretmen okulu sınavlarında bir soru sorulmuştu , aynen şöyleydi:
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman