Büyük bir aşkın eşiğinden atlamış,
Beşiğini sallamak üzereyken.
İstikbalimi istediğim gibi çizememiş,
Tam da ümidimi kesmişken.
Çıkageldi şans; inanamadım.
Derken eşek oldum, köpek oldum,
Yeri geldi rezil oldum,
Hasılı mesleki anlamda biraz doldum.
Doldum dolmasına ama,
Gel zaman git zaman başımda çifte boynuz buldum.
Üzüldüm ağladım, düşündüm durdum,
Sonunda kötü gün dostlarımı buldum.
İyi gün dostuyla, kötü gün dostunu birbirinden ayırmayı,
Hatta aldatılmayı ve paylaşmayı öğrendim.
Gördüm ve biliyorum.
Gördüklerim geride, göreceklerim ileride.
Sevdiklerim yanımda, ötekiler nerede?
Onlar da yanımda onlar da, ama politik sohbetlerde.
Sahte gülücükler mubahmış, onu da koydum sepete.
Hayatı tanıdıkça bir kıvılcım çaktı benim serde.
Dedim ki kendimce; varsa bir haksızlık dur de.
Dur de dur de, ama bina temelden sallanır,
Bunu görmezden gelen kollanır.
İşin aslı o, ama benim ser buna nasıl katlanır?
Haksızlıklara karşı direndim durdum,
Sonunda kınamamı aldım yerime oturdum.
Oturdum oturmasına, ama bir de bana sor nasıl kudurdum.
Sonuç olarak herkese güvenmemeyi, ikiyüzlülüğü,
Bir de dur demek yerine, durmaz mısınız demeyi öğrendim.
Gördüm ve biliyorum.
Arkadaşlarımdan ayırdılar, bir güzel sövdüm.
Günler geçti, gün geçtikçe ben büyüdüm.
Yavaş yavaş para kazanmanın yolarını gördüm.
Ye, iç, gez kavşağından, çalış-kazan'a döndüm.
Yol çok engebeli,
Yeri geldi çıkarcılar kasislerine takıldım,
Yeri geldi fesatlar çukuruna atıldım.
Hatta öyle anlar geldi ki üç paraya satıldım,
Ama inadına her ortama katıldım.
Baktım olacak gibi değil,
Kulaklarımı tıkadım, ben yoluma baktım.
İnsan düşmanlarına sövmeyi,
Parayı cepte görmeyi,
Takılmayı, atılmayı, satılmayı
Ve en önemlisi, eyvallah demeyi öğrendim.
Gördüm ve biliyorum.
Engebeli yolların ilk kısmını başarıyla atlattım.
Başarıya ulaşana kadar çok kafa patlattım.
Uğraştım uğraşmasına, ama fesatları karşımda ağlattım.
Durgunlaştım...
İnsanlara neşe satarken, meğer kendi payımıda satmışım.
Mutsuzluğuma ufalmışım.
Dedim ki; bu dünyanın anasını satmışım.
Aldım mutsuzluğumu elime,
Sarıp halatı belime, indim kendi derinliklerime.
Eğdim, büktüm mutsuzluğumu,
Eritip dövdüm huzursuzluğumu.
Üfledim tozunu, parlattım pasını,
Uğraştım yaptım, kendi neşe tasımı,
Zamanla doldurdum tasın içine, neşenin hasını.
Vakit gitmek vakti..
Güle oynaya gitmek güzel ya,
giderken gülemiyor insan.
Hikayenin son cümlelerini yaşamak,
Final hazırlıkları içinde olmak
Ve payına düşen replikleri atıp noktalamak.
Oflamak, puflamak,
Belki biraz ağlamak geliyor içinden..
Bir yola baş koymayı,
Kendi benliğimi onarmayı
Ve ayrılırken elveda diyememeyi öğrendim.
Gördüm ve biliyorum.
Kayıt Tarihi : 29.7.2009 16:04:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Eren Özyalçın](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/07/29/gordum-ve-biliyorum.jpg)
uğradığım sayfanızda
Bu güzel çalışma ile karşılaştım
Tebrik ediyor ve
Yaşayacaklarınız
Yaşadıklarınızdan
Daha renkli
Daha hareketli
Daha bereketli
Geçmesi temennisi ile
Doğum gününüz kutlar
Yüca Rabbimden
Sağlık,afiyet ve başarı dolu bir ömür
Niyaz ediyorum.
Osman ERDOĞMUŞ
SAKARYA
TÜM YORUMLAR (1)